24 Temmuz 2013 Çarşamba

Yolların Sonu

Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden 
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. 
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden 

itler bile gülecek kimsesizliğimize 

Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların... 
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda. 
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların 
Yalnız bir hatırsı kaldı artık yanımda. 

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz; 
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına. 
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin 
Değişilir topuda bir sokak kaltağına. 

İster düşün... Kendini ister hayale kaptır... 
Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların. 
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır 
Sevimli bir hayale açılırken kolların. 


Ey doğunun anlımı serinleten rüzgarı! 
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay! 
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları. 
Düştüğü yer uzakta “DİLEK” adlı bir saray. 

O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri 
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek. 
Hepsi sussa da “Kür şad” uzatarak elini; 
“Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun! ” diyecek. 

1932

Hüseyin Nihal Atsız

Hiç yorum yok: