27 Aralık 2013 Cuma

Birkaç gündür kafamda bir rahatlık var. Düşündüm acaba neden diye. Farkettim ki toplumu kışkırtıcı, bölücü, yalan söyleyen, yuhlatıcı, zıt guruplaşmalara teşvik edici konuşmalar yapan kişilerin konuşmalarına denk gelmedim. Denk gelmek de istemem.
Bu tür konuşmalar yapılmasının sebebi de mi dış güçlerin oyunu?
Evet desen de sonuç aynı-kötü, hayır desen de.
"En büyük kurumlar, envanter listesinde yer almayan kaynaklar için korkunç bir rekabete girişmişlerdir: Hava, okyanus, sessizlik, güneş ışığı ve sağlık. Bu kurumlar çaresizce niteliklerini yitirirken, söz konusu kaynakların kısıtlı oluşunu kamuoyu önüne koymaktadırlar. Doğa her yerde zehirlenmekte, toplum insansızlaştırılmakta, iç yaşam istilâya uğramakta ve bireysel uğraşların artmasının önüne geçilmektedir."

Ivan Illich

19 Aralık 2013 Perşembe

Bir taraftan "Allah" diyerek, bir taraftan "Atatürk" diyerek yediler memleketi.
Ben, yalansız siyaset olmaz lafına hiçbir zaman katılmayacağım.
Bir sigaradan daha kötü kokan bir şey varsa, o da iki sigaradır.
Neymiş? Kuşlar uçuyor. Evde kaldım demiyorda... 
Yıllar önce minibüste bir sohbete kulak misafiri oldum:
Öğle saatlerinde lahmacuncuyu biri arıyor ve "yüz lahmacununuz var mı?" diye soruyor. Lahmacuncu "yok" diyor. Bir gün sonra yine aynı saatte arıyor, "yüz lahmacununuz var mı?" lahmacuncu "yok" diyor. Bir sonraki gün yine arıyor, lahmacuncu yine "yok" diyor. Ama lahmacuncunun dikkatini de çekmeye başlıyor. Bir gün sonra yine aynı saatte telefon geliyor, "yüz lahmacununuz var mı?" lahmacuncu "yok" diyor. Bir gün sonra, lahmacuncu başlıyor yüz lahmacunu hazırlamaya. Aynı telefon gelene kadar yüz lahmacunu hazır hale getiriyor. Aynı saatte yine telefon geliyor, "yüz lahmacununuz var mı?", "var" diyor lahmacuncu, "nereye gönderelim?" Telefondaki: "Yok, ben o kadar lahmacunu nasıl satacaksınız diye soracaktım."
Pachelbel Canon: Robin Spielberg piano


Pro Infirmis «Because who is perfect?»


~Chill Out Land of Beauty~



Annesi şarkı söylerken ağlayan duygusal bebek. :)

Emotional baby! Too cute!


Enya - Wild Child & Caribbean Blue HD


Enya - Caribbean Blue


Scott Joplin - The Entertainer - piano impressions



Ragtime Piano : SCOTT JOPLIN . " The Entertainer " (1902)


15 Aralık 2013 Pazar

Yol kenarlarına ufak su kanalları yapılır, sular rahat akıp gitsin diye ve üzeri ızgaralarla kapatılır ama millet onun içine çöpünü, izmaritini atmaya çalışır... Izgara delikleri ne kadar küçük olursa olsun, o izmaritler mutlaka oraya sokulur. Attı, girmedi mi? Ayağıyla itekleyerek sokmaya çalışır. Ama o su kanallarının çöp dolup tıkanacağı aklının ucundan bile geçmez. Neden? Çünkü düşünmez. Odaklandığı tek şey var, bu izmarit oraya girecek! 
Spor yapmamaya devam et ki günün birinde bir doktorun eline muhtaç ol. Kötü bir doktorsa, ameliyat olman gerekmese bile ne yapıp edip seni ameliyat eder. Daha kötüyse, üstüne bir kaç ilaç satın alman gerektiğini ve uzun süre kullanman gerektiğini belirtir. Daha da kötüyse, seni ömür boyu ilaçlara mahkûm eder ve o yan etkilerden bu yan etkilere atlayarak, satılık hastalıklar sektörüne hoş geldin, sevgili satılık hastalıklar kurbanı. İyi bir hekimse seni ilaçsız da iyileştirir. İşini şansa bırak ve spor yapma. Belki şans sana da güler. Ama kötü bir doktorun seni ıskalayacağını sanmıyorum. Ne de olsa iyi denilen pahalı hastanelere bile şuram ağrıyor diyerek girdiğinde seni ameliyat etmeden bırakmıyorlar! Sağlam giriyorsun, oran buran delik kesik çıkıyorsun.
Baştan aşağı siyah giyinimli ve siyah deri çantalı iki adam dolaşarak gazete satıyor.
Satmak için kullandığı cümle: "Herkese sattık." Gazeteyi hemen de elinize tutuşturuyorlar ücretsizmiş gibi. Ben de zaten hemen inandım ve doğal olarak almadım. Bence adamları soğuk hava çarpmış, üşütmüşler. Çünkü gazetenin fiyatı 10 lira.
Mevlana sayfasından,
KitapYurdu.CoM sayfasından,
Ve son olarak da bugün,
Kişisel Gelişim ve OLumlamalar sayfasından,
Engellendim.
Çünkü, ilgili paylaşımların altına sadece basit yazım hatalarının doğrularını yazdım.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diye boşuna dememişler. 
Okulsuz Toplum - IVAN ILLICH
Dışarıda yürüyorum, birden kafama bir şeyler düşmeye başladı. Baktım yukarı, kar. 
(10 Aralık akşamı)
Yağmuru seviyorum diyorsun, yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Yaz bitti, kış geliyor.
Şimdi, yaz bitti, nasıl olsa artık seneye denize gireriz diyerek ne yapmayacağız? Kilo, almayacağız. Yağlı yiyecekler, yemeyeceğiz. Pasta-tatlı, ekmek, yemeyeceğiz. Sofradan doyarak, kalkmayacağız. Yemek yerken su, içmeyeceğiz. Çikolata da yemeyeceğiz vs. Hadi diyelim ki dayanamıyorsun, o zaman ne yapacağız? Az yiyeceğiz. Sporu zaten daima yapacağız... Sonra diyet yapmakla ne yapmayalım? Uğraşmayalım. Her zaman nasıl olalım? Sağlıklı olalım. 
Kişileri eleştirirken veya örnek alırken, o kişinin yaşadığı zamanı da düşünmek gerekir.
İyi ki televizyon izleme alışkanlığı yerine kitap okuma alışkanlığı edindik.
Evlenmek için henüz erken. Sizi kandırmışlar.
Hırsızın sabıkası yirmi tane, gazetecinin sorduğu soru: "pişman mısın?"
Öyle temiz bir toplum içinde yaşıyorum ki, her gün yerlerde çöp görüyorum.
Hırsızlık, cinayet, taciz vs. haberlerine üzülüp de bununla ilgili filmlere gidip bu anlayışı desteklemek,
Sonra bu tür filmler çok izleniyor diye daha çok bu konularda film yapılması,
İnsanların bu filmlerden etkilenip aynı şeyleri yapmaya çalışması,
Hırsızlık, cinayet, taciz vs. haberlerine üzülüp de bununla ilgili filmlere gidip bu anlayışı desteklemek ...
Silahtan oyuncak olmaz çocuk!

28 Kasım 2013 Perşembe

Eğer çocuğum olursa ki şu an evliliğin e'si bile görünmüyor, ona futbolu sevdirmekten ziyade bilimi sevdireceğim.
Bilmem kaç bin liralık arabayı esas duruşta al, otoparka üç lira para vermekten kaçıp park edilmemesi gereken yere arabanı park et, sonra arabam çizildi diye ağla. Ağla... 
Koğuş kalk!
Yalan söyleyenleri; din, ırk ve cinsiyet ayrımcılığı yapanları destekleyenler olduğu müddetçe insanlık olarak geliştiğimizi söyleyemeyiz.
Elinde bir deste para tutarak bilmem ne hastası arkadaşımız için para topluyoruz diyerek dolaşanlara hemen inanmayın.
Sanıyorlar ki herkes para vermiş gibi elinde biraz para tutunca herkes inanacak.

Geçenlerde denk geldim. İki adam bu şekilde dolaşırken biri onlara biraz bağırdı, hemen gittiler.
Biz depremlerde tanıdık inşaatçıların ne kadar ... insanlar olduğunu.
Gelişmiş yerlerin havası hasta ediyor insanı. Gelişmiş olduğundan ...
Şu naylon torbalar artık marketlerde ücretli olsun da, bizim millet de bedava değil diye almasın.
Zordur çünkü bizim insana anlatmak. Oysa aynı dili konuşuyoruz.

25 Kasım 2013 Pazartesi

Biraz okumak gerekiyor, biraz daha...
Biraz daha çok ... ve çok daha fazla.

24 Kasım 2013 Pazar

Dünyanın en önemli mesleğini yapan öğretmenlerim ve öğretmen arkadaşarım...
Öğretmenler gününüz kutlu olsun.
Gözden ırak olan, gönülden de ırak olmaz.
"Fakirin gözünün tokluğuna zengin cebini doldurur."
Türkiye'de herhangi bir otoyolda kaza olduğu zaman trafik tek yönde yavaşlamaz. İki yönde yavaşlar. Bir tarafta kaza olduğu için, diğer tarafta meraklılar olduğu için.

21 Kasım 2013 Perşembe

MİRAS

Sana sözlerimi bırakıyorum
Sevdiğim şarkıları da
”kal gitme bu akşam”la başlayan
Seni, sana bırakıyorum
Yerini ve yerimi değiştiriyorum
Dilediğin öyküyü yaz
Ben gittikten sonra.

Adımı, sanımı, onurumu
soyumu, sopumu, yurdumu
şifrelerimi ve kodlarımı bırakıyorum
ve bin yıllık seceremi de
dilediğin senaryoyu yaz
ben gittikten sonra.
Unutma, her şiirin vardır bir sırrı.

Ağustos 2009/ Territet-Montreux
Aytunç ALTINDAL

18 Kasım 2013 Pazartesi

Mevsim: kış
Derece: 20.
Bugün hava sıcak.

Mevsim: yaz.
Derece: 20.
Bugün hava soğuk.

14 Kasım 2013 Perşembe

Hırsızlık var, kanun yok.
Adaletin adı var, kendisi yok.
Allah, hırsızları başımızdan ve aramızdan eksik etsin.
Neymiş, "erkekli kızlı aynı evde kalınmaz."
Neymiş, "evlatlarınız bize emanet."
Aklı başında olan hiç kimse, onca herifin küçük kıza tecavüz edip de "kızın rızası vardı" veya "para karşılığı birlikte olduk" denmesine sesini çıkarmayanlara, evladını emanet etmez!
Eğer bunlara evladını emanet eden olursa, (başbakanın dediği gibi) "hayırlı olsun!"

Onca herif küçük kıza tecavüz etsin, sonra küçük kızı suçlu bulun. Bu mu adaletiniz?
Enerjiyi hisset.

Düşünce, enerjidir.

Düşün.
Anaerkilliği yaşamaya devam ediyor olsaydık, sanırım insanlık olarak daha çok gelişmiş olurduk...
Sigara içmem, hatta sigara içenlerin yanından geçerken nefesimi tutarım ama, AVM önünde içmenin de yasaklanması biraz saçma gibi. Millet e-5 kenarına mı gidip içecek?
En büyük asker bizim asker. Tabiî. Bir gitsin de yatak nasıl düzeltilir, dolap düzeni nedir, esas duruşta nasıl durulur onlardan başlasın. 
Bu saatten sonra ben mi gideyim? :))
Bazı fotoğraf çalışmalarımı elli yıl sonra yayınlayacak kadar sabırlıyım.

Dindar nesil değil de aklını kullanan nesil yetiştirelim. Onlar nasıl olsa doğru yolu bulur.
Sabah çayı şekersiz içilir.
Akşam çayı da şekersiz içilir.
Aslında öğlen çayı da öyle.
Kısacası, biz çayı şekersiz içeriz.
Siz de şekersiz için, sağlığınız için.
"Erkeksiz hayat
Oh ne rahat."
Sophie Fontanel

"Kadınsız hayat,
Pek bir rahat."
Arslan Çehrelioğlu
Dünya Ekonomik Forumu'nun 136 ülkeyi kapsayan cinsiyet ayrımcılığı raporunda Türkiye son 7 yılda 15 sıra geriledi, 120. oldu.

27 Ekim 2013 Pazar

23 Ekim 2013 Çarşamba

Işık kirliliği arttıkça,
Yıldızları göremez olduk.

Sahilleri betonlaştırdıkça,
Doğadan uzaklaşır olduk.

Ağaçları azaltıp, binaları çoğalttıkça,
Doğanın güzel enerjisini yok eder olduk.

Yerde toprak alanı azalttıkça,
Negatif enerjiyi artırdık, sellere sebep olduk.

Küçük dükkânlar azalıp, büyük dükkânlar arttıkça,
Fakiri daha çok fakirleştirir, zengini daha çok zenginleştirir olduk.

Kütüphaneler azalıp eğlence yerleri arttıkça,
Daha çok bilinçsiz yaşar olduk.

Ve bunlar oldukça,
Biz kendimize "gelişiyoruz" der olduk.
Bazı insanlar dünyaya sadece ve sadece çenesiyle diğer bazı insanların başını ağrıtmak için gelmiş. Gerçekten.
İlkel toplumun ilk göstergelerinden biri, modern olduklarını düşünmeleridir.
Aya nereden bakarsan bak, güzel görünüyor.
(20.10.2013)

18 Ekim 2013 Cuma

Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz,
bizse ortadan kaldırılmış yoksulluk...

Victor Hugo
Kurbanlık al...
Çocuğun kurbanlığa isim taksın boncuk diye,
Onu sevsin, onunla oynasın, eliyle beslesin...
Sonra, "Baba boncuk nerede?"
"Kestik kızım."
"Ne?!"
"Boncuğu yedik biz."
Geçenlerde her zamanki gibi fırından ekmek alacağım...
Gittim fırına, dedim "bir ekmek alabilir miyim?"
Baktı bi... "Bez çantanız nerede?" dedi.
"Unuttum" dedim mahçup bir şekilde, "kâğıda sarın lütfen..."

Tanınmak iyi bir şey de, böyle unutunca olmuyor. :)

4 Ekim 2013 Cuma

Ve, sonra her şey bitecek.
Neden son yüz yıldaki teknolojik gelişme, tüm insanlık tarihinin toplamındaki gelişmeden çok daha fazla?
Lütfen, lütfen ama lütfen...
Hapşırırken, öksürürken ve benzeri şeyler yaparken, lütfen ağzınızı burnunuzu elinizle kapatınız. Lütfen...
Ve çocuklarınıza da öyle öğretiniz. Sevgili öğretmenlerim, öğretmen arkadaşlarım...



Ağır çekimde hapşırmak



Neymiş? Sırf biri iyi geceler demediği için iyi geçmeyen geceler varmışmış.
Yahu boşver, bir çikolata atsana sen ağzına. 
ŞU ÇILGIN TÜRKLER'in yazarı Turgut Özakman vefat etti. Allah rahmet eylesin.
Bilim insanları fazla konuşmaz. Yaptığını, neticeyi gösterir.
Ama siyasetçiler konuşur, konuşur, konuşur.
Türkiye'de tarım sektöründe çalıştığı tahmin edilen çocuk sayısı 350.000.

Mevsimlik tarım işçisi çocukların günde çalıştığı süre, 10 saat 6 dakika.

Başka ülkelerin sorunlarını kendi sorunumuz yaparken, kendi sorunlarımızı unutmayalım.

Rare Flamenco Guitar Video: Carlos Montoya - Farruca



Carlos Montoya - Granadinas



Yazık oluyor Türkiye’ye!

http://haber.gazetevatan.com/yazik-oluyor-turkiyeye/571866/4/yazarlar

Scott Joplin - The Entertainer - piano impressions



Başı kapalı. Ama sadece başı.
TDK çalışıyor.

by-pass = köprüleme
check-up = tambakı
dedektör = ararbulur
dezenfeksiyon = bulaş savma
efervesan (suda eriyen tablet) = fışırdayan

Suda eriyen tablet derim de fışırdayanı bilemedim.  Değişik bir yanıt gelebilir gibi duruyor.
Kedi-köpek gördüğünde seven var, korkutan var. Seven insan da, diğerinden emin değiliz.

19 Eylül 2013 Perşembe

Futbolculara çok uçuk paralar ödeniyor. Siz ne derseniz deyin. Bu büyük bir saçmalık.
Ve bence, futbolun bu kadar popüler olması da ayrı bir saçmalık.

Diyelim ki gece başınız çok ağrıdı, bir ağrı kesici aldınız. Yaklaşık 1,5 saat sonra ağrıdan uyandınız. İkincisini almayı düşünüyorsunuz ama biliyorsunuz ki zararlı.

Kendi deneyimimi kısaca anlatayım:
00:00 civarı bir Novartis aldım. Ağrıdan uyanarak ve uyuyamayarak aralıklarla toplam üç tane de Majezik aldım ve saate son baktığımda 5:15 civarıydı.
Pekiî bir yan etkisi oldu mu? Herhangi bir yan etki hissetmedim. Belki biraz tokluk hissi. Ama başkasında aynı etkiyi gösterir mi bilemem. Yine de mümkünse siz bu kadar içmeyin.

1 Eylül 2013 Pazar

H A Y A L E D İ N


Yakınınla yaptığın bir sohbet, bir psikoloğun seanslarına bedeldir bazen.
Yıl 2013. İnsanlar halâ sorunları şiddet göstermeden çözmeyi öğrenemedi. Halâ mağara devrinden kalma insanlar başı çekiyor.
Onlar bir dalı paylaşıyor. Biz bir dünyayı paylaşamıyoruz.


"Dünya vatanım
Tüm insanlar kardeşim
Ve iyilik yapmak dinimdir."

Thomas Paine
Bilgili değil, bilinçli olmayı öğretmek gerek okullarda
Ve korkmayı değil, sevmeyi öğretmek gerek inançlarda.
Çocuk sevmeyi çiçek koklamayı unutma
En zorlu anındayken bile kavganın
Gökyüzüne bakmayı unutma

A. Behramoglu




Bazı insanlar yemek yerken öyle çok şapur şupur diye ses çıkarıyor ki, on metre öteden duyuluyor. Yetenek işi gerçekten...
KBRN silahların etkilerini izlediğimde dedim ki, bunları bir insan yapmış olamaz...
Halk: "Cehennemvari konuşma yap Harry!"
Harry Truman: "Sizin söylediklerinizi tekrar etmem yeterli. Söyledikleriniz zaten cehennemvari."


Harry S. Truman (d. 8 Mayıs 1884 – ö. 26 Aralık 1972), Amerika Birleşik Devletleri'nin 33. başkanı.
Yolda yürürken bile sigara içmek yasaklansa, tuhaf karşılamam. Gerçi bu (zararlı) zevkten mahrum kalmalarını da istemem (diyemem onlar için) ama ... en azından artık gözümüze yolda yürürken kül girmez. Ve şimdi sigara içen biri diyebilir, "otururken de girebilir!" diye. İyi ya, en azından yürürken girmeyecek. 
Kazanmanın olmadığı bir dünya olsaydı?
İki tür insan var: Yemek yediği masayı pis bırakan ve temiz bırakan. Okuduğu gazeteyi dağınık bırakan ile düzgün bırakan gibi.
"Hayat bir okul değildir."
Sanırım bütün ormanlarımız yakıldıktan sonra güvenliği artıracaklar. Bir gecede Türkiye genelinde 23 yangın birden çıkması normal mi? Ülkeyi yakıyorlar, satıyorlar. Biz halâ birbirimizle uğraşıyoruz, uğraştırılıyoruz.
Nowhere. Now here.
Neymiş? Hava çok sıcakmış, çok bunaltıcıymış. Sen hiç bu mevsimde Kıbrıs'ta yaşadın mı? 
Bir öğretmenim sabah sınıfa girdiğinde "günaydın" derdi. Bazen kimseden ses çıkmazdı ve derdi ki "Ben zaten duvarlara günaydın dedim. Bugün onlara ders anlatacağım."

17 Ağustos 2013 Cumartesi

O gece biraz daha geç saate kadar oturmuştuk Cihan'la.
İyi ki uyku çok bastırdı da çıktık eve yattık 2'de.
Bir saat sonra uyandık zaten. Hatırlaması bile çok kötü.
Belki o kadar sallantıyı görseydik biz de aklımızı kaybederdik.
İyi ki biz kalmadık enkaz altında. Çok şükür.
İzlemiyorum tekrar tekrar ilgili gösterimleri.
En son askerde acemi birliğinde konferansta izlettirmişlerdi.
Onu da zaten hepsini izleyemeyip yarısında çıktım.
Bütün görüntüler aklıma kazınmış nasılsa.
Allah kimseye yaşatmasın.
17 Ağustos 1999

16 Ağustos 2013 Cuma

Asansör güzel bir kolaylık ama arada merdivenleri de kullanmak lâzım. Sadece spor amaçlı değil, hani belki merdivende tanımadığınız birine denk gelirsiniz, belki de hırsızdır o kişi. Merdivenden bir güzel izliyordur boşalacak daireyi. Ne de olsa yeni yasalar sayesinde hırsızlar artık korkmuyor, çekinmiyor bile. Adam kaç yıl yatacağını hesaplayarak çalıyor paranı. Yatıyor 1,5 - 2 yıl, çıkıyor. Ne oldu şimdi? Adam senden çaldığı para ile iş kuruyor. Gidip diyorsun adama “paramı ver” diye, adam sana diyor ki “ben yatarak bedelini ödedim gardaş git başımdan”. Şimdi bu adamdan paranı zorla alsan, kafasına silahı dayayıp… Sen mi suçlu oluyorsun kendi paranı almak isterken? Nasıl oluyor ki bilemedim. Bilen varsa paylaşsın, bilelim. Bu bir yana, hırsızlar akşam 22:00’de bile hiç korkmadan soyuyorlarsa daireleri, bir caydırıcılığı kalmamışsa cezaların, adalet güzel işliyor demektir. Yoksa adalet sadece yatak odasında mı işliyordu nasıl oluyordu ki o?

Merdivende boş boş duran kişiye sorulmaz diye düşünmeyin sorun kimi bekliyor diye. Vapur bekliyorum diyebilir, siz de vapur buradan geçmiyor diyerek gülümseyip gözünün içine ısrarla bakarak cevap bekleyebilirsiniz. Sormazsanız da artık yaşanacak bir hırsızlığı göze alın ve kendinizi suçlu hissetmeye başlayın hemen. Yaşadığınız yere sahip çıkın. Aşağıdan zile basıldığında kim olduğunu sormadan açmayın kapıyı. Diafonlar bu güvenlik için yapılmış zaten. Kim olduğunu sormadan kapıyı açıyorsanız apartmanın kapısını sökün oradan. Orada durmasının ne gereği var ki? Nasıl olsa sormuyorsunuz kimin olduğunu, açıyorsunuz kapıyı. Zil düğmesine basana da zahmet, size de.

-“Kim o?”
-“Beeen.”
-“Memnun oldum, ben de benim ne tesadüf. Bir adınız var mı acaba? Yoksa herkes size beeen diye mi seslenir?”
-“Abi telefon tamircisiyim.”
-“Hmm dur hemen açayım o zaman.”
-“Aç abi bekliyorum.”
-“Bekle evladım, görevliye haber vereyim sana eşlik etsin. O yoksa da ben geleyim.”
-“Yoo abi hiç gerek yok… Aslında elektrik tamiri için gelmiştim.”
-“Öyle mi? Nerede arıza varmış?”
-“…”
-“Pşt, orada mısın?”

Sorun, sorgulayın. Ama adaleti sorgulamayın. Çünkü,
Adalet güzel işliyor Türkiye’de.
İki kişilik basit bir tartışmada az kalsın bir taraf silahını çıkarıyordu. Haybiye biri ölecekti. Basit bir tartışmada. Ayaküstü denk geldim işte.

Medyada her gün ilginç ilginç cinayet haberleri, vahşet filmleri, dizilerde abuk subuk karakterler (sigara göstermeyi yasaklatıp tabanca gösterme gibi komik bir durum da var tabiî...) vb. toplumu bu duruma getirdi diye düşünüyorum. İnsanlar birbirine iyice acımasız davranmaya başladı. Karşındakinin dediğini doğru şekilde anlama bile azaldı. Çok güzel yönetiliyor medya.
#BisikletÖlümleriDursun 
Üstümden değil,1.5 metre yanımdan.
"Ambulans sirenin gerçek anlamı

ambulans siren sesine duyarsız bir milletiz biz. o ambulansın içinde bir gün canlarının olabileceğini düşünmüyor hiç kimse...

düşünen de ne yapacağını bilmiyor.ambulans solda genelde. sağ şerittekiler aldırış bile etmiyorlar. nasılsa kendi arkalarında değil...

oysa asıl iş, asıl can kurtarma işi sağdakilerin. siren sesini duyar duymaz sağdaki duracak. o durunca önünde bir boşluk oluşacak. oluşan boşluğa da, ambulansın yolunu kesen soldaki araba kayacak. siren sesinin anlamı bu...

sağdaki dur, önünü boşalt. soldaki bu boşluğa kay, yolumu aç!!!"
Basılacak onca yer varken, ayağınızın üzerine basılması ile kuşun pisleyeceği onca yer varken gelip üstünüze pislemesi.
İlkine kızıp, ikincisine talih diye sevinmek...
İnsanlar çok garip.
Mısır'daki ölü sayısı

Milliyet-525
Posta-460
Sabah-421, 2600
Star-400
Takvim-2200
Akit-525
Yeni Şafak-525
Akşam-2000'den fazla
Bugün-400

Bir liste görünce bizzat bütün gazetelerden kendim baktım.
Türkiye medyasını izlediniz.
İyi geceler.

Emel İŞCAN HEKİMOĞLU-Geçsin Günler Haftalar (RAST)R.G.



Türk Sanat Müziği sanatçısı Emel İşcan İstanbul'da hayatını kaybetti.

Dekanı telefonla işten çıkardılar

İcat çıkarma başımıza!

http://www.spoon-tamago.com/2013/04/07/tokyo-arteria-3d-model-of-tokyo-metro/

Sayfaya girdiğinizde az aşağı inip Tokyo metrosunun maket gösterimini izleyebilirsiniz...

Tokyo metrosu, Ankara metrosu