19 Ekim 2011 Çarşamba

“Kalbin gerçek, derin barışı ve tüm ruhun huzuru sadece yalnızlıkta bulunur.”
Arthur Schopenhauer

17 Ekim 2011 Pazartesi

(1923) - Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar verelim?
Mustafa Kemal: ''Öğretmen maaşlarını geçmesin'' !!!

16 Ekim 2011 Pazar

Geldimse bu dünyaya ne bulmuş dünya
Gitsem de eğer kıymeti eksilmez ya!
Bir kimse çıkıp da anlatıp söylemedi.
Gelmekteki ve gitmekteki hikmet ne ola?
Ömer Hayyam
Yann Tiersen - Summer 78 [Good Bye, Lenin!]
Ben Yürürüm Yane Yane

15 Ekim 2011 Cumartesi

Kanatsız Uçmak
Madem bizler çamurdan halk edildik,
Sebep ne ki; Hak tanısın eksik, gedik?
Kusursuzsak neden bizi kırıp döker?
Kusurluysak acep kimde bu eksiklik?!
Ömer Hayyam
ANADOLU'NUN İSYANI!
Çekimleri aylarca Anadolu'nun dört bir yanında süren Anadolu'nun İsyanı kısa filmi tamamlandı. Filmin linkini paylaşarak Anadolu'nun sesini duyuralım.
Film herhangi bir kar amacı güdülmeden, konuya duyarlı insanların gönülden destekleriyle tamamlanmıştır. Amacı Anadolu'da HES'lere karşı yürütülen mücadeleye destek olmak yeni bir soluk katmaktır . HES mücadelesi içerisinde bulunan herkes, bu çekimlerin yapıldığı bölgelerdeki bütün canlılar, bu filmin dolaylı ya da dolaysız destekçisidir. Bu nedenle film, herhangi birinin isminin öne çıkartılamayacağı bir anonim çalışmadır.

Önce uykusuzluk beni sevdi,
Sonra ben kendisini.
Ardına çayı geldi,
Sonra kahvesi.
Üşüdü ben geceleri,
Gidip şınav barfiks çekti.
Kitap okudu biraz,
Biraz karanlığı izledi.
Baykuş geliyor geceleri,
Sivrisinekler çok sevimli.
Gece hiç ses yok,
Arada bir cırcır böcekleri.
Bir de var ağaçların,
Hafif yaprak sesleri.
Ve olurken sabah,
Uyandırıyor horozlar mahalleyi.
Az istiyordum uyku saati,
Oldu beklemeden istediğim gibi.
Uyuyorum günde 4 saat,
Ses çıkmazsa var daha 45'liği.
Haftada bir oluyor tabi,
1 günden fazla gözler açık.
Ve bir renk daha beliriyor beyazlarda,
Türk bayrağındaki gibi kırmızılık.

13 Ekim 2011 Perşembe

Gün doğarken sabah horozları niçin
Acı acı bağrışırlar, bilir misin?
Tan yerini gösterip derler ki sana:
Bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin?
Ömer Hayyam
Yann Tiersen - Lisa Germano "La Parade"
‎"Başkalarının fikirlerine aşırı derecede önem vermek, herkeste var olan bir manyaklık."
Arthur Schopenhauer
‎"Felsefe yüksek bir dağ yoludur... ıssız bir yoldur ve yukarı çıktıkca daha da ıssızlaşır. Bu yolu her kim izlerse hiç korkmamalı, her şeyi geride bırakmalı ve kış karında güvenle ilerlemelidir... Kısa süre içinde altındaki dünyayı görür; kumsalları ve bataklıkları gözünün önünden kaybolur, düzgün olmayan noktaları düzelir, yırtıcı sesleri artık kulağına ulaşmaz. Ve yuvarlaklığını da görür. Kendisi her zaman saf ve serin dağ havasındadır ve güneşi görür, oysa aşağıdaki herkes gecenin karanlığıyla kuşatılmıştır."
Arthur Schopenhauer

10 Ekim 2011 Pazartesi

“Hayatın bize çizdiği yol, özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir, ama biz bu yolu yitirdik. Hırs insanların ruhunu zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı. Hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve savaşların içine sürükledi. Hızımızı artırdık, ama bunun tutsağı olduk. Bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı. Edindiğimiz bilgiler bizi çıkarcı yaptı, zekamızı da katı ve acımasız. Çok düşünüyoruz, ama az hissediyoruz. Makineleşmeden çok insanlığa, zekadan çok iyilik ve anlayışa gereksinmemiz var. İnsancıl değerlerimizi koruyamazsak hayat korkunç olur, hep yitiririz. Siz insanlar güçlüsünüz. Makineleri yapacak güç sizdedir. Bu hayatı olağanüstü bir mutluluk serüvenine çevirecek olan yine sizlersiniz. Öyleyse, insanlık ve demokrasi adına bu gücü kullanalım ve milliyetçilik hastalığına karşı birleştirelim. Din, dil, ulus ayrımcılığı olmayan yeni bir dünya yaratalım.”
Charlie Chaplin
Niceleri geldi neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen; hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
Bu dünya kimseye kalmaz bilesin
Ergeç kuyusunu kazar herkesin
Tut ki, Nuh kadar yaşadın zorbela
Sonunda yok olacak sen değil misin?
Ömer Hayyam
"Sonsuz uzayda etrafında bir düzine daha küçük kürenin döndüğü yuvarlak, ortası sıcak, üzerindeki küflü tabakanın canlı ve bilinçli varlıklar ürettiği soğuk sert bir kabukla kaplı sayısız aydınlık küre - bu ... gerçek dünya."
Arthur Schopenhauer
Kıbrıs'ın taşı toprağı altın.
"İnsanların çoğu hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında molalarda yaşadıklarını görürler. Takdir etmeden ve zevk almadan geçip giden şeyin aslında hayatları olduğunu gördüklerinde şaşırırlar. Ve böylece umutlarla kandırılan insan ölümün kollarına koşar."
Arthur Schopenhauer

4 Ekim 2011 Salı

‎"Soğuk bir kış sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. Ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. Isınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler, ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. Bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir, ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır."
Arthur Schopenhauer
‎"Basit yaşa ki başkaları da varolabilsin."
Mahatma Gandhi