23 Aralık 2015 Çarşamba

Dünyanın yaşı 4,5 milyar yıl olduğu söyleniyor. Eğer bunu 24 saate indirgersek, insanoğlu yalnızca son bir dakikadır var… Son bir dakikada, dünyayı ne hale getirdik? Ne kadar çok öldürdük birbirimizi? Hayvanları ne kadar çok öldürdük? Ne çok acı çektirdik birbirimize, her şeye… Doğayı ne kadar çok yok ettik? Ne için?

22 Aralık 2015 Salı

Terörist eylem ya da rehin almanın yol açtığı anonim, milyonlarca insanı kapsayan, biçimsel ve rastlantısal sorumluluk akla gelebilecek en abartılı ve komik sorumluluk biçimidir. Oysa konuya biraz yoğunlaşmak, terörizmin aslında, çelişkili bir şekilde hepimizi hem her şeyden sorumlu hem de hiçbir şeyden sorumlu tutmayan bir sistemin yediği büyük haltların emir kulluğundan başka bir şey yapmadığını görmemizi sağlamaktır. Çünkü önüne ilk çıkanı öldüren bir terörizm, bundan böyle gerçek yaşamlarımızda boyun eğeceğimiz anonim sistemle, anonim iktidar ve anonim terör tarafından anonim bir şekilde alınmış kararı infaz etmekten başka bir iş yapmamış olacaktır. Birini yok etmek istiyorsanız onu öldürmeyin, milyonlarca insanın olaya duyarsız kalmasını sağlayın yeter.

Jean Baudrillard
Bizler bilginin sürekli arttığı ama irfanın sürekli azaldığı bir dünyada yaşıyoruz.

Jean Baudrillard
Hararet nardadır sacda değildir
Keramet baştadır tacda değildir
Her ne arar isen kendinde ara
Kudüs'te Mekke'de Hac'da değildir
Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma
Gerçek erenlerin sözünden çıkma
Eğer insan isen ölmezsin korkma
Aşığı kurt yemez uçta değildir
Gönül kabesine girmesin hülya
Nefsine hakim ol düşme bed huya
Kirleri arıtan baksana suya
Hep yüzü yerlerde bucda değildir

Hacı Bektaş-i Veli
Hak yolunun yolcusu küfürden de, dinden de beridir.
Gönlüme baktım: Allah’ı orada buldum. Yoksa başka yerde değil.
Ben ne Hıristiyan’ım, ne Musevi ne Zerdüşt, ne de Müslüman.
Ne şarktanım, ne garptanım, ne topraktan ne de denizden.
İkiliği bir yana attım. İkinin bir ettiğini gördüm.
Bir’i arar, Bir’i yaşar, Bir’i çağırırım.
Mevlânâ
Tecavüzün karşılığı idam olmalı. İnsanlar her yerde her saatte rahatça yalnız dolaşabilmeli. Tacizlere maruz kalmamalı. Bu dünya kötülere kalmamalı. Kötüler idam edilmeli. Öteki dünyada cezasını çekecek diye diye bu dünyayı yaşanmaz hale getirdik.

16 Aralık 2015 Çarşamba

Hem bıçağım hem de yara
Hem yanağım hem de tokat
Hem kurbanım hem de cellat
Ezen ve ezilen çarkta

Baudelaire

19 Ekim 2015 Pazartesi

1- Çayı, kahveyi, şekeri azalt.
2- Ekmeği, hamurişini, tuzu azalt.
3- Sigara, alkol, uyuşturucu tüketme, kumardan uzak dur.
4- Hayvansal ürünleri azalt, hayvan cesedi yeme.
5- Sabah ve akşamları evin içinde on dakika egzersiz yap.
6- Bakkala arabayla gitme, yürüyüş yap.
7- Tükettiklerinin (paketlerinin) doğaya ve dolayısıyla da hepimize ne derece zararlı olabileceğini daima sorgula.
8- Su içmeyi ve dik durmayı unutma.
9- Taze sebze meyve tüketimini arttır, mümkünse çiğ ye, kesmeden tüket ve yemekten mümkün olduğunca doymadan kalk.
10- Gazoz, meyve suyu, süt vb. içeceklerden uzak dur.
11- Gündemin içinde boğulma.
12- Yere çöp atma, buna izmarit de dahil. Tükürme de.
13- Kitap oku ama anlayarak oku.
14- Hiçbir zaman şiddeti savunma.
15- Sabırlı ol, güçlü ol, iradeli ol, dürüst ol.
16- Daima daha güzel bir dünya hayal et.

2 Ekim 2015 Cuma

Stephen Hawking, dünya dışı varlıkların gezegenimizi keşfetmesinin insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulunmuş. Bence ellerini çabuk tutsunlar. Yoksa biz dünyanın sonunu getireceğiz. Biz dünyada en üstün canlılar olarak ne inandığımız yaratıcının yarattığı güzel doğayı bıraktık, ne de güzel hayvanları. Her şeyi zarar vererek, acı çektirerek, bütün güzellikleri yok ediyoruz, hapsediyoruz, üstelik bundan da keyif alıyoruz. Daha kendi içimizde güzel yaşamayı öğrenemedik. Doğayla, hayvanlarla, birbirimizle barışık yaşamayı öğrenemedik. Bize benzemeyeni, bizim gibi düşünmeyeni, bizim gibi inanmayanı yok etmeye programlamışız kendimizi. Paylaşmak yerine daha çok hırs, sevgi yerine şiddet, hep ihtiyaçtan fazlasını istemek... Belki davranışlarımızı tamamen dürüst olmaya, empati duygumuzu her bir canlıya yapabilmeyi ayarlayabilseydik, şu an apayrı bir dünyayı yaşıyor olurduk.

22 Haziran 2015 Pazartesi

1952'de kurulan Yüz Yıl Yaşamak İsteyenler Cemiyeti'nin kurucusu ALİ RIZA AKISAN'ı tanıyın.
"Uzun yıllar Milli Eğitim Müdürlüğü'nde müfettişlik yapan Akısan, emekli olduktan sonra Oxford'a giderek bitkilerle tedavi konusunda eğitim almış. Bugün 66 yaşında olan yeğeni Alp Cengizoğlu'na göre, Akısan doktorların 3 aylık ömrü kaldığını söylemelerinin üzerine kendini tamamen bitkilerle tedaviye adayarak kısa sürede iyileşiyor. "
"Dayısının saçlarının genç yaşta döküldüğünü, ama buğdayın yeşil yaprağından özel olarak hazırladığı suyu içerek yeniden saçlarının çıkmasını sağladığını söyleyen Cengizoğlu şunları anlatıyor: "Dayım bütün hayatını bitkilerin sırlarını öğrenmeye adamıştı. Müfettişlikten emekli olduktan sonra Oxford'a giderek bitkiler üzerine okudu. Eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye'de de bu konuda klinik açılması ve eğitim verilmesi için Meclis'e başvurdu."
"Prof. Dr. Akısan'ın sağlıklı yaşam ve bitkilerle tedavi konularında pek çok kitabı var."
"Dernek üyelerine göre en tehlikeli gıdalar süt, nişastalı maddeler, et, balık, tavuk, şeker. Sütün yaşlılarda verem ve zatürree mikrobunu beslediğini, nişastalı maddelerin kalp, siroz, şeker ve kanser gibi çeşitli hastalıklar yaptığını, dişleri çürüttüğünü iddia ediyorlar."

21 Haziran 2015 Pazar

Çin'deki köpekler de ölümden kaçıyor,
İrlanda'daki sığırlar da.
İsviçre'deki kediler de,
Japonya'daki balıklar da.
Fransa'daki ördekler de,
Amerika'daki domuzlar da.
Venezuela'daki keçiler de,
Brezilya'daki tavuklar da.
Türkiye'deki inekler de,
Rusya'daki tavşanlar da.
Senin gibi, benim gibi.
Şiddeti değil, sevgiyi tercih et.
Birliğe ulaş.

17 Şubat 2015 Salı

Miskin Adem oğlanı, nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi, otlamağa kalmıştır
Hergiz ölümün sanmaz, ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz, gaflet önin almışdur
Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz, sarp rüzgar olmuştur
Beğler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden, nefs gölüne dalmışdur
Yunus sözi alimden, zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden, cümle doğan ölmüşdür.


Yunus Emre
Bildiğimiz ilk koyun-koç ticaretini kim yapmıştır?
Elektriğe, doğalgaza, petrole, internete, telefona bağlı yaşayan insanın özgür düşünceleri ve özgür olduğunu iddia etmesi...
Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez. ~ Victor Hugo
Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır. - Victor Hugo
Karşınızda oturuyorum. Elimdeki derginin sayfalarını çevirirken, bir sayfadaki elmayı size gösteriyorum ve şöyle soruyorum: "Bu nedir?"
-Her şeyde vardır bir hayır.
-Sigarayı içer içmez toplu taşıma aracına binip de çevresindekilere çok kötü ve ağır koku yayarak mide ve iştah bırakılmamasındaki hayır nedir?
Türklerin Türkiye'de Türklere İngilizce hizmet etmesi. Dualarını da anlamadan Arapça okuması.
"Ey büyük Güneş! Aydınlatacak bir şeyin olmasa bahtın ne olurdu?!"
Nietzsche

20 Ocak 2015 Salı

Kanser olmak için GDO'lu gıdalar yemeye, kanserojen madde içeren ürünler giymeye gerek yok ki. Dizileri izle, haberleri izle, zaten kanser olursun. :)
Paraya ihtiyacı olmadığı halde bağını bahçesini sattıktan sonra bahçeli eve sahip olma hayallerini alıp komedi filmlerine koymak lâzım.
İnsanlar spor salonuna asansörle çıkıyor, içeride yaklaşık 1,5 saat ter döküyor, sonra asansörle iniyor... Biri söylese inanmazdım da kendi gözümle görüyorum, halâ inanamıyorum. Çok ayıp! :)
MS 2015 yılına geldik, şu kusursuz yaratılmış insanlara halâ yere çöp atmamaları gerektiğini öğretemedik.
Evrenin Tanrısal bir dizayna dayandığı savına yöneltilen en keskin eleştiri, evrimci bilim adamlarından değil, onlardan çok önce yaşamış bir düşünürden, Voltaire'den gelmiştir. 1755'te bir deprem Lizbon kenti nüfusunun dörtte birini (30.000 kişiyi) yok eder. "Lizbon Depremi" diye bilinen bu doğal yıkımda ölenlerin çoğu Azizler Günü nedeniyle kilisede toplanmış dua ediyordu. Felaketi, Tanrı'nın günahkâr kullarını cezalandırması diye yorumlayan papazlar Voltaire'in sabrını taşırır. 18. yüzyılın ünlü düşünürü onlara şu dizelerle seslenir:
...tüm duyarlı nesneler, aynı günde doğmuş
benim gibi acı çeker, benim gibi ölürler.
Kartal, ödlek kurbanı üstüne çullanmış
Titreyen organları kanlı gagasıyla parçalar...
Savaşın toz dumanında yuvarlanan adam,
Can çekişen arkadaşının kanıyla kanı karışmakta,
Beklerken leş kargalarına yem olma sırasını.
Evet, her kişide tüm dünya sızlanmakta
Hepsi ıstırap için doğmuş, birbirini yok etmekte
Peki, bu korkunç kaos ne için?
Her birimizin acısı hepimize mutluluk mu dersin!
Ne kutsanacak dünya, öyleyse!

(Alıntı: Evrim Kuramı ve Bağnazlık - Cemal Yıldırım)
Yeni yıla nasıl girdin?
-Kitap okuyarak.
İnsanlar ömürlerini televizyon karşısında HARCIYOR.