24 Aralık 2014 Çarşamba

Hava ne güzel. Ve biz beton yığınlarının arasındayız. Moderniz çünkü.
Bu toplumun içinde mutlu olmak için düşünmemek gerekir.
Parmağı ufacık kesilince canı yanan bir insanın, bir hayvanın boğazından kesilip acıdan, kan kaybından veya kafası koparılarak öldürülmesine duyarsız kalması ve bu hayvan ölüsünün etini türlü şekillerde pişirdikten sonra dişleriyle parçalayarak yeme hali.
Biz insanlar, birbirimizi sömürüyoruz.
Hayvanları sömürüyoruz.
Doğayı sömürüyoruz.
Birbirimize acı çektiriyor,
Hayvanlara acı çektiriyor,
Doğayı bozuyoruz.
Dünyanın başına gelen en kötü canlıyız.
Ve "en akıllı canlıyız" diyoruz kendimize.
Biz, henüz medeniyetin sıfırıncı basamağındayız.
İnanmak, inanmamak, inanma veya inanmama ihtiyacını duymadan düşünmeye devam etmek...
Merak, dipsiz bir kuyu. Dip kavramının olma gerekliliğini aşılamanın sebebini oluşturan sürecin tasarımını anlama isteği.
http://www.buzzfeed.com/daves4/the-universe-is-scary
Dualarını bile anlamadan okuyan bir toplum...
İnsanoğlu bugüne kadar nelere inanmadı ki...
“Hak yolunun yolcusu küfürden de, dinden de beridir.
Gönlüme baktım: Allah’ı orada buldum. Yoksa başka yerde değil.
Ben ne Hıristiyan’ım, ne Musevi ne Zerdüşt, ne de Müslüman.
Ne şarktanım, ne garptanım, ne topraktan ne de denizden.
İkiliği bir yana attım. İkinin bir ettiğini gördüm.
Bir’i arar, Bir’i yaşar, Bir’i çağırırım.”

Mevlânâ
P. Jean Lopez, 1770.
“Adanın ortasında Lefkoşa adlı bir şehir var, bu adanın başkentidir, surları kuvvetlidir ve üç tane - Paffo, Famagusta ve Cirina - güzel kapıya sahiptir. Famagusta (Mağusa) Kapısı çok güzeldir, ve kanımca Barselona şehri bile onunla yaraşamaz.”

Keshishian, Kevork K. (1978). Nicosia: Capital of Cyprus Then and Now, sf. 6, The Mouflon Book and Art Centre
Cobham, Excerpta Cypria, sf. 322
Hınca hınçla cevap verilirse, hınç ortadan kalkar mı?

-Buddha
"Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur."
Mahatma Gandhi
Beri gel, daha beri, daha beri. 
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle? 
Bu hır gür, bu savaş nereye dek? 
Sen bensin işte, ben senim işte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye? 
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye? 
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek, 
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye? 
Sağ soluna yan bakar, ne diye? 
İkisi de senin elin, ikiside, 
Peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek. 
Başımız da tek, aklımız da tek. 
Ne diye iki görür olup kalmışız 
İki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım, 
Habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de, 
Sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden 
Varını yoğunu birliğe çek, birliğe. 
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur, 
İnsanlara karıl, insanlara, 
İnsanlarla bir ol. 
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz. 
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini. 
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini. 
Tertemiz can canlığını işler, canlığını. 
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

Ama sen canı da bir bil, bedeni de, 
Yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine, 
Hani bademler gibi, bademler gibi. 
Ama hepsindeki yağ bir.

Dünyada nice diller var, nice diller, 
Ama hepsinde anlam bir. 
Sen kapları, testileri hele bir kır, 
Sular nasıl bir yol tutar, gider. 
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak, 
Can nasıl koşar, bunu canlara iletir.


Birliğe Ulaş - Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
"Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar."
"İnsan yaşamının anlamı, Tanrı'nın var ettiği bu evreni kendi bütünlüğü içerisinde kavrama çabasında yatar. Tanrı'nın kendisi kadar olağanüstü ve sonsuz bir güzelliğe sahip olan bu evreni seyretmek, onu kavramaya çalışmak bizi ölümün ve tek tek şeylerin verdiği üzüntüden, acıdan kurtarır. Tek tek şeylerle uğraşmaktan kurtulup evrenin birliği içerisinde Tanrısal öze yaklaşmak ancak 'kahramanca bir coşkunlukla' olanaklıdır..."
Giordano Bruno

Düşüncelerini savunduğu için dili koparıldıktan sonra yakılmayı göze alan Bruno, gördüğü bütün işgencelerden sonra görüşlerinden taviz vermedi ve 1600 yılında kilise tarafından diri diri yakılarak idam edildi.

http://tr.m.wikipedia.org/wiki/Giordano_Bruno
Her rüyada anlam aramayın. Beyin bazen gün içerisinde gördüklerinizi gelişigüzel şekilde birleştirip rüya olarak gösteriyor. 
Özünde ve sözünde temiz olmayanların, imanı tam değildir.
~Hacı Bektaş-i Veli
Hararet nardadır, sacda değildir.
Keramet baştadır, tacda değildir.
Her ne arar isen kendinde ara.
Kudüs'te Mekke'de Hac'da değil.
Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma.
Gerçek erenlerin sözünden çıkma.
Eğer insan isen ölmezsin korkma.
Aşığı kurt yemez uçta değildir.

Hacı Bektaşi Veli
"Tasavvufî konularla birlikte, fen bilimleri hakkında da geniş bilgileri kapsayan Marifetname adlı eseri, ansiklopedik bir özellik taşımaktadır. 1757'de tamamlanan Marifetname, yalın ve halkın anlayabileceği bir dilde yazılmıştır. Yazarın söylediğine göre, Marifetname 400 kitaptan yararlanılarak yazılmıştır. Bu kitapta ilk defa bir alim tarafından Güneş Sistemi ('hey'et-i cedide') anlatıldı."
Kaynak: 
http://tr.wikipedia.org/wiki/Erzurumlu_İbrahim_Hakkı


ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI - MARİFETNÂME
Marifetnameden 18. yüzyılda Beden Dili
Alıntılar Marifetname’nin 4. bab, 5. fasıl, 3. ve 4. nevilerindendir.
"Ey aziz, malûm olsun ki, filozoflar demişlerdir ki:
Kim ki boyudur tavil Sade dil olur cemil (Boyu uzun olan güzel ve sâde dil olur.)
Kim ki boyudur kasir Hilesi vardır kesir (Boyu kısa olanın çok hilesi vardır.)
Kim ki vasat boyludur Akil ve hoş huyludur (Boyu orta olan, akıllı ve hoş huylu olur.)
Kim ki saçı sert olur Akılla cür’et bulur (Saçı sert olan akıllı ve atılgan olur.)
Kim ki saçı nerm olur Ebleh ve bî şerm olur (Saçı yumuşak olan, ebleh ve arsız olur.)
Kim ki saçı sarıdır Kibr ve gazab kârıdır (Saçı sarı olan, kibirli gazablı olur.)
Kim ki saçıdır kara Sabrı var onu ara (Saçı kara olan, sabırlıdır, onu ara.)
Kumral ise saç güzel Sahibidir bî bedel (Saçı kumral ise güzeldir ve sahibi bedelsizdir.)
Saçı az olan latif Oldu ârif ü zarif (Saçı az olan lütufkâr, bilgili ve nazik olur.)
Saçı çok olsa zenin Fehmi az olur anın (Saçı çok olan kadın, anlayışsız olur.)
Başı küçük aklı az Olsa ona deme raz (Başı küçük olanın aklı azdır, ona sır söyleme.)
Başı büyük olanın Aklı çok olur anın (Başı büyük olanın, aklı çok olur.)
Yassı ise fark-ı ser Sahibi çekmez keder (Başının tepesi yassı ise, sahibi keder çekmez.)
Cild-i seri berk olan Hayır eder etmez ziyan (Başının derisi parlak olan, hayır yapar, ziyan vermez.)
Ekra’a olma yakın Bed huy olur pek sakın (Kele yaklaşma sakın, kötü huylu olur.)
Cebhesi zıyk olanın Zıyk ola hulki anın (Alnı dar olanın ahlakı da dar olur.)
Yumru olursa cebin Sahibi zişt ve gabin (Alnı yumru olan, çirkin ve aldatıcı olur.)
Cebhesi olan ariz Bed huy olur çün mariz (Alnı geniş olan kötü huyludur, çünkü hastadır.)
Mutedil olsa cebin Sahibini bil emin (Alnı normal olanı, emin olarak bil.)
Cebhesi bî çîn olan Kâhil olur bîgüman (Alnı kırışıksız olan, mutlaka tembel olur.)
Çini uzundur fehim Az ise olmuş kerim (Alnı uzun olan anlayışlı, az ise cömert olur.)
Kaş arası çîn olan Gam yüküdür ol heman (Kaş arası kırışık olan, her zaman gam yüklüdür.)
Üznü kebir olsa bol Cahil ve kâhildir ol (Kulağı uzun ve büyük olan, cahil ve tembeldir.)
Üznü küçük uğrudur Evsat olan doğrudur (Küçük kulaklı olan uğursuz; orta olan doğrudur.)
İnce olan kaş ucu Fitnedir işi gücü (Kaş ucu ince olanın işi gücü fitnedir.)
Kaşta çok olan kılı Mükesser olur gussalı (Kaşının kılı çok olan, çoğunlukla kederlidir.)
Kaşı açık doğrudur Çatma ise uğrudur (Kaşı açık olan doğrudur, çatma olan uğursuzdur.)
İnce kaş olur cemil Kibre tavili delil (İnce kaş güzel olur; uzunu kibre delildir.)
Kaşı mukavves olan Dilber olur her zaman (Kaşı kavisli olan, her zaman dilber olur.)
Göz çukur olsa kalil Olmuş o kibre delil (Göz çukuru az ise, o kibre delil olmuştur.)
Çeşmi siyehtir muti Çeşmi kızıldır şeci (Siyah gözlü olan itaatli, kızıl gözlü olan cesurdur.)
Gözleri göktür lebib Lik ela gözlü edib (Gök gözlü olan zeki, ela gözlü olan edepli olur.)
Çeşmi küçüktür hafif Çeşmi büyüktür zarif (Küçük gözlü olan, hafif; büyük gözlü olan zarif olur.)
Didesi yumru hasut Evsat olandır vedût (Gözü yumru olan hasetçi, orta olan dost olur.)
Çeşmi kıpık oldu şin Bakışı süst oldu zîn (Kıpık gözlü olan, yaramazdır; bakışı tembeldir.)
Noktalı göz ok olur Değmesi pek çok olur (Noktalı göz ok olur, değmesi pek çok olur.)
A’vere olma yakın Zîk bakan olmaz emin (Tek gözlüye yakın olma, sık bakan olmaz emin.)
Şaşıya etme nazar Kim sana eğri bakar (Şaşıya bakma, çünkü sana eğri bakar.)
Çeşmi güleçtir güzel Kirpiği zîk bî bedel (Güleç gözlü olan güzeldir, kirpiği sık olansa bedelsizdir.)
Vechi büyüktür alil Kibre küçüktür delil (Büyük yüzlü olan illetlidir; küçük yüz kibre delildir.)
Yumru olandır bahîl Yassı olandır cemil (Yumru yüzlü olan cimridir, yassı olan güzeldir.)
Vechi arıktır muhil Etli olandır sakil (Arık yüzlü olan borcuna sadık değildir; kalın ve etli yüzlü sevimsizdir.)
Vechi pek uzun olan Laf ile söyler yalan (Uzun yüzlü olan, lafla yalan söyler.)
Kim ki tireştir yüzü Telh olur ekser sözü (Yüzü sert olanın, çoğu sözü acı olur.)
Vechi müdevver gerek Bedrden enver gerek (Yuvarlak yüzlü olan, aydan daha nurlu olsa gerektir.)
Çün mütebessim olur Anı gören kâm alır (Çünkü böyleleri mütebessim olur ve onu gören kâm alır.)
Benzi kızıldır edib Esmer olandır lebib (Benzi kızıl olan edib, esmer olan zeki olur.)
Benzi sarıdır alil Esvede mâil muhil (Benzi sarı olan hastalıklı, siyahımsı olan tevekkel olur.)
Gözleri gök ışkırak Olsa ol ondan ırak (Gözleri gök olursa, ondan ırak ol.)
Levni olan mutedil Hem ak olur hem kızıl (Rengi normal olan hem ak, hem kızıl olur.)
Enf eğer olursa dıraz Sahibidir fehmi az (Burun eğer uzun olsa, sahibinin anlayışı kıttır.)
Enf eğer olsa kasir Havf olur onda kesir (Burnu kısa olan, çok korkak olur.)
Enf ucu ger ola top Sahibi olur turup (Burun ucu top gibi olan, neşeli olur.)
Enf ucu ağza yakın Olan adamdan sakın (Burun ucu ağza yakın olan adamdan sakın.)
Sükbe-i enf olsa bol Kibr ve haset dolmuş ol (Burun deliği geniş olursa, o, kibir ve haset dolar.)
Olsa kulkul-i kanat Cem’ ola kah ve inat (Burun kanatları hareketli olanda kahır ve inat toplanmıştır.)
Enfi kim olsa ariz Şehvet iledir mariz (Burnu enli olan, şehvet düşkünüdür.)
Enfi o kim eğridir Himmet onun fikridir (Burnu eğri olanın fikri himmettir.)
Ağzı küçüktür güzel Lakin olur pür vecel (Küçük ağızlı olan güzel, fakat çok korkak olur.)
Ağzı büyüktür şeci’ Eğri olandır şeni’ (Ağzı büyük olan cesur, eğri olan kötü olur.)
Ağzı gibidir zenin Hey’et-i bız’ı onun (Kadının tenasül uzvunun yapısı ağzı gibidir.)
Gunneli söz olsa ger Kibirden oldur haber (Genizden gelen sözler, kibirden olsa gerek.)
Savt dakik er kişi Şehvet-i zendir işi (İnce sesli erkek, kadına düşkündür.)
Er kişi sesli zenan Ekseri söyler yalan (Erkek sesli kadınlar genellikle yalan söyler.)
Sözde kim olsa seri Fehmidir onun refi (Sözü seri olanın anlayışı yüksektir.)
Kim ki sesidir kaba Himmeti var merhaba (Kaba sesli olanın himmeti vardır.)
Ses çatal olsa o can Halka eder bed güman (Çatal sesli olan, sürekli halktan kuşkulanır.)
Handesi çok olsa ha Umma sen onda haya (Gülmesi çok olandan haya umma.)
Yüz güleç ve söz leziz Olsa o candır aziz (Yüzü güleç, sözü lezzetli olan, candır, azizdir.)
Yufka ve ahmerdudak Sahibi anlar sebak (İnce ve kırmızı dudaklı olan dersi iyi anlar.)
Şefe galiz olsa bil Sahibi muğzip sakil (Kalın dudaklılar muzip olur.)
Dişleri iri olan İşler ol ekser yaman (İri dişli olan, çoğunlukla yaman işler yapar.)
Mutedil olan dişi Sıdk ve safadır işi (Mutedil dişli olanın işi hoş ve doğrudur.)
Nükheti hoş olanın Hulki de hoştur onun (Ağız kokusu hoş olanın, ahlakı da hoştur.)
İnce zekanlı herif Aklı da onun hafif (İnce çeneli adamın aklı da hafiftir.)
Ger zekan enli olur Sahibi gılzat bulur (Enli çenesi olan, kaba olur.)
Mutedil olsa zekan Akıl olur hem hasan (Çenesi normal olan, akıllı ve güzel olur.)
Lihye tavil olsa ger Sahibidir bî hüner (Uzun sakallı olan, hünersiz olur.)
Lihyesi sıktır sakil Sohbeti eyler tavil (Sık sakallı olan kabadır ve sohbeti uzatır.)
Riş i siyah ve kalil Oldu zekaya delil (Siyah ve az sakal, zekaya delildir.)
Köse ki hiç rişi yok Onun olur mekri çok (Hiç kılı olmaya kösenin hilesi çok olur.)
Olsa değirmi sakal Sahibidir pür kemal (Değirmi sakallının olgunluğu çoktur.)
Olsa kafası ariz Ahmak iledir ol mariz (Enli kafası olan, ahmaktır.)
Boynu olan çok dıraz Rüştü onun olur az (Boynu çok uzun olanın olgunluğu azdır.)
İnce ki gerdan olur Sahibi nâdan olur (Boynu ince olan, bilgisiz olur.)
Boynu galiz olsa ol Ruz ve şeb olur ekül (Boynu kalın olan, gece gündüz obur olur.)
Boynu olursa kasir Cümlesi olur kesir (Boynu kısa olanın hilesi çok olur.)
Boynu olan mutedil Hayr iledir müşteğil (Boynu orta olanın işi hayır yapmaktır.)
Her yeri evsat olan Dilber olur bî güman (Her yeri orta olan, şüphesiz dilber olur.)"


 İnternette tam istediğimi bulamadım.
Bir de şu var, daha uzun: http://forum.xn--edebiyatgretmeni-twb.net/vucut-yapisi-karaktere-tesir-eder-ibrahim-hakki-t20151.0.html;new
“Sırf duydunuz diye herhangi bir şeye inanmayın. Sırf pek çokları tarafından konuşuluyor ya da dile getiriliyor diye herhangi bir şeye inanmayın. Sırf dini kitaplarınızda bulunuyor diye körü körüne inanmayın. Sırf öğretmenleriniz ya da büyükleriniz dedi diye inanmayın. Geleneklere inanamayın. Çünkü onlar pek çok jenerasyondan beri süregelmekte.Ama gözlemler ve analizler sonucunda, bir nedenden dolayı oluşan bir şey tespit edersen ve bu da bir şeye hizmet eder ve birisinin ya da herkesin yararına olursa o zaman kabul et ve bu kabul ettiğini yaşa!”
Buddha.
Ağzını öyle bir şapurdatıyor ki, sanki korku filminde bataklıkta yürüyen birini izliyorum. Öyle bir ses...
İhtiyacınızdan fazlasını yemeyin çünkü o göbekleri öteki tarafa götüremeyeceksiniz.
Eğitim kalitesinin sürekli kötüye gittiğini, her yeni neslin bir öncekinden daha kötü olduğunu en iyi bilenler, öğretmenler...
Böyle devam ederse 20 yıl kadar sonra ülkede iyi bir doktor, iyi bir öğretmen, iyi bir polis, iyi bir hakim vs. bulmak zor olacak.
Yeni Türkiye'ye hazır olun.
Sular hep aktı geçti, kurudu vakti geçti,
Nice han nice sultan tahtı bıraktı geçti,
Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti...
Yunus Emre

25 Kasım 2014 Salı

"Damı basit yapılmış bir eve yağmur dolması gibi, derin düşünmeyen beyine de tutku öyle dolar."
Buddha

10 Ekim 2014 Cuma

"Gönlünü, ne kadar büyük olursa olsun,
O görünmez nesneyle doldur.
Yüreğin mutluluktan dolup taşınca,
Ona istediğin adı ver;
Mutluluk, Sevgi, Gönül, Işık, Tanrı…
İsim gürültüden başka birşey değildir.
Göklerin ihtişamını bizden gizleyen bir sistir…"
~Goethe
Bedenin örtüsü deridir.
"Birkaç saniyede binanın titremeye başladığını hissettim. On dakika daha devam etseydim binayı ve sokağı yıkabilirdi. Aynı cihazla Brooklyn Köprüsünü 1 saatten kısa bir süre içinde East Rivera indirebilirdim."

Nikola Tesla'nın Deprem Makinesi için söyledikleri.
Sen çocuğun karşısında fosur fosur sigara iç, ohlaya pohlaya zararlı içecekler tüket veya argo konuş, sonra da çocuğun aynısını yapar diye onu dövmekle tehdit et. Ne zekâ be! Sizin vereceğiniz ahlâk eğitiminden olsa olsa turşu olur.
"Bizzat sorumluluk yüklemek ve düşünmek istemeyenlerin lidere ihtiyaçları vardır."
~Hermann Hesse
Yaşadığımız yerin doğal güzelliğini bozup, doğal güzelliği bozulmamış yerlere tatil diye gidiyoruz. …Top of Form

Çocuğuna sigara sağlığa zararlı hikâyesini anlatma. Örnek ol.

Söner şimdi, görünürken demin
Maddesi karşımda bir alemin

Tevfik Fikret
(1897)

Biz, toplumsal sorunlarda harekete geçmek için iki kişinin bir araya gelemediği bir toplumuz. Yalnızca maddi çıkarımız varsa üzerine eğiliyoruz. Kendi rutin hayatlarımız içinde sıkışıp kalmış bireyleriz. Çoğumuz hep bir şeylerden şikâyet eder ve sonra her akşam televizyon karşısına geçip diziler, filmler, belgeseller, değişik ve tuhaf yarışmalar izleriz. Şunun ucundan tut? Yok, olmaz. Tv izlemek daha kolay. İnsanların yaşadığı şu sıkıntılar üzerine bir araştırma yapalım, şu konuda bilinçlendirici bir harekete geçelim, şu haksızlığa karşı bir olalım düşüncesi bizde yok. Daha çok kesime hitap edebilen biri olsaydı ve seçilseydi, toplumsal bilinç olmadığı için, toplum kaybetmeye, ezilmeye, sömürülmeye devam edecekti.

Bir gün dini inançlarımızı ve övündüğümüz ırklarımızı bir kenara koyup problemler üzerine çözümler arayan bir nesil görmek hayalden de öte bir şey.

Gördüklerini insan sanma. Onlar yiyen ve içen varlıklardır.

Bazı sigorta şirketleri, kendi müşterilerine ücretsiz diş muayenesi hizmeti yaptığını belirtiyor ve zaten muayeneyi ücretsiz yapan diş hekimlerine sizi gönderiyor...

11 Eylül 2014 Perşembe

Siyasi parti arabaları böğürür, gürültü.
Maç olur biri kazanır, gürültü.
Bir çift evlenecek, gürültü.
Askere gidecek, gürültü.
Kına var, gürültü.
Seçim propagandası, gürültü.
Açılış var, gürültü.
Yılın bir rakamı değişiyor, gürültü.
Çocuğun çükü kesilecek, yine gürültü.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
"Her çocuğa başarılı olma beklentisi aşılanmalıdır."
Orison Swett Marden, 1908
"Yoksulluğu azaltmadan zenginliği arttıran ve suç işleme bakımından, sayılardan daha hızlı artış gösteren bir toplumsal sistemin özünde çürümüş birşeylerin olması gerekir."

Karl Marx
"Hayat böyledir. Çaresizlik ve tehlike anları vardır ki, o zaman çırpınmaya ve haykırmaya gelmez. Batar insan ve boğulur. Marifet o anları geçirmektir. Sonrası gittikçe kolaylaşır. Kadere teslim olmak lazımdır o anlarda. Bu acizlik değildir. Dikkat et sözüme: Bu dünyada ölümden başka hemen her şeyin çaresi vardır."
Peyami Safa
%100 meyve sularına şeker koyma yasağı geliyormuş.
Barış Manço benden öte benden ziyade

Bu havada ağır yemek yiyenleri Allah affetse bile kendi bedeni affetmez.
Meselâ, www.radyovoyage.com ve www.sky.fm güzeldir...

9 Eylül 2014 Salı

Ayıdan ayıya fark var

İnsan et yemeden yaşayıp sağlıklı olabilir; o nedenle et yerse, sırf iştah için hayvanların öldürülmesinde payı olur. Ve böyle davranmak ahlaksızlıktır.
Leo Tolstoy

Artık yağ olmadan, et olmadan, balık olmadan yaşıyorum ve bu şekilde gayet iyi hissediyorum. Daima insanın bir etçil olarak doğmadığını düşünmüşümdür.
Albert Einstein

Gençliğimden bu yana et yenilmesine karşıyım. Bir gün insanların hayvanları öldürmeyi tıpkı insan öldürmek gibi cinayet kabul edeceğine inanıyorum.
Leonardo da Vinci

Genel ilkeler adına, sığırı gıda sağlayan bir araç olarak yetiştirmek sakıncalıdır. Kesinlikle sebze yetiştirmek buna tercih edilmelidir ve bu nedenle de vejetaryenliğin, kurulu olan barbar alışkanlık sisteminden övgüye değer bir ayrılış olduğunu düşünüyorum. Bitkisel gıdayla geçinebileceğimiz ve hatta bu yolda çalışmalarımızı avantaja dönüştürebileceğimiz, yalnızca bir teori değil, müspet bir gerçektir. Birçok ırk, neredeyse yalnızca sebzelerden gelen üstün fizik ve güce dayanarak yaşar. Örneğin, yulaf ezmesi gibi bazı bitki besinlerinin, etten hem daha ekonomik hem de mekanik ve zihinsel performans konusunda etten daha üstün olduğuna şüphe yoktur. Dahası, bu tür gıda, sindirim organlarımızı kesinlikle daha az vergilendirir ve bu gıda miktarı bizi daha mutlu ve girişken yapar. Bu gerçekler ışığında, her çaba, ahlakımıza aykırı bir şekilde hayvanların nedensiz yere vahşice katledilmesini durdurmaya yönelik olmalıdır.
Nikola Tesla

Hayvanları sevdiğini söyleyen binlerce insan, yemek vakti gelince, hayatlarını yaşanılır kılabilecek her şeyden yoksun, korkunç acılara ve mezbaha terörüne maruz kalan canlıların etinin tadını çıkarmaya koyulurlar.
Jane Goodall

Gerçekleşmesi yüzyıl mı alır onu bilemem ama eğer toplumların gelişimleri bir felaketle ya da bugünden öngöremediğimiz bir etkiyle kesintiye uğramazsa, insanlığın vejetaryenliğe geçişi ve hayvan haklarının yükselişi beni kesinlikle şaşırtmayacaktır.
Noam Chomsky

Bir ulusun büyüklüğü ve ahlaki gelişmesi, hayvanlara nasıl davrandığıyla yakından alakalıdır.
Mahatma Gandhi

Hayvanların hakları olmadığı ve onlara davranışımızın ahlaken önemsiz olduğu iddiası Batı barbarlığının ve ilkelliğinin mükemmel bir örneğidir. Ahlakın yegane garantisi evrensel merhamettir.
Hayvanlara karşı acımasız olan, iyi bir insan olamaz.
Arthur Schopenhauer
Beethoven - 7th Symphony - 2nd movement
http://www.youtube.com/watch?v=mgHxmAsINDk
Halâ izlemediyseniz...

The Man From Earth
Tek gözlü oğlak

Kimileri korkunç derecede düşünmüyor.

Çok garip bir yağmur yağıyor. Şiddetli yağarken birden durdu. Sonrasında çakan şimşekten gelen tuhaf sesi de ilk defa duydum. Kalın ve kısa bir cızırtı sesi gibi. Bir tarafta elektrikler kesildi ve ötmeye başlayan kuşlar...
Ne zaman kendinizi çoğunlukla aynı tarafta bulursanız;
durup düşünmenin zamanıdır.

~Mark Twain
Hug a terrorist

Mevcut Milli Eğitim, ne millidir ne de eğitim! 
Oktay Sinanoğlu
Birçok insan düşündüğünü sanır, aslında yaptıkları sadece önyargılarını yeniden düzenlemektir.
- William James

15 Ağustos 2014 Cuma

Spor, boş vakitte yapılacak bir şey değildir. Spor yapmak için vakit ayırmak gerekir.
İnsan neden inanma ihtiyacı duyar?
İnanmayı ihtiyaç haline getirmesinin sebebi nedir?
"Doğruluk ortadan kalktı mı, yükselme tutkusu bazı yüreklerde yer bulabilir, cimrilik ise bütün yürekleri sarar, istekler konu degiştirir, dün söylenen bugün söylenmez olur, yasalar içinde özgürken, yasalara karşı özgür olmak istenir, her yurttaş sahibinin evinden kaçmış bir köle gibidir. Ahlak öğüdü baskı, kural boyunduruk olur, dikkatin yerini korku alır... Eskiden herkesin malı kamunun hazinesi iken şimdi kamunun hazinesi şunun bunun malı olur. Bu durumda artık cumhuriyet cansız bir bedendir ve artık güçlü olan kendisi değil, birkaç yurttaştır ve herkes kendi çıkarı peşindedir."

Montesquieu
Okumayan bir toplumuz ve çok biliyoruz.
Duyduğumuz birkaç cümle ile gerçeği bildiğimize inanıyoruz.
HGS veya OGS kullananlar dikkat edin. Kaçak geçenlerin geçiş ücretini sizin üzerinize yüklüyorlar, hesabınızdan otomatik düşüyor. Siz de farkında olmuyorsunuz. Bu yüzden her geçişinizi not almanızda fayda var. Geçmediğiniz zaman yazılmışsa arayıp (kendilerinin yaptığı sahtekârlığı) belirtin.
"Yasası olan toplum mutlu toplumdur. Ondan daha mutlu olanıysa yasaların kabul gördüğü toplumdur. Ondan da daha mutlu olanıysa yasalarında ayrım bulunmayan toplumdur. Toplumların en mutlu olanı ise yasaya ihtiyacı olmayanıdır."

Montesquieu
Doğduğum coğrafyayı, cinsiyeti, koşulları vs. ben seçmedim diyen biri, seçmediğini nereden biliyor?
"Aferim valla helal olsun" dedi adam, bez çantamı görünce. Sonra markette birinin daha dikkatini çekti. Böyle duyarlı insanlarla karşılaşmak güzel şey.

Keşke o an yakınımda naylon poşet kullanan bir arkadaşım olsaydı da, ben de ona "sana da yazıklar olsun!" diye bağırsaydım. :)
Milleti vergiler sömürür, talebe yurduna yardımlar sömürür, imam hatip okulu yapılacak yardımlar sömürür, dilenciler sömürür, Suriye'li dilenciler sömürür, siyaset sömürür, polis sömürür, asker sömürür, reklamlar sömürür, haberler-diziler-programlar sömürür, bağış gurupları sömürür, türlü cemaat ve guruplar sömürür, aramızdaki üçkağıtçılar sömürür...

Düzenimiz sömürü düzeni.
Pideler, ekmekler elle değil gözle seçilir.
Yapılan bir hizmetin daha iyisini bilmeyen, hizmetten çok memnun kalır.
Bir bakıma, bilmeyen daha mutludur.
Hayvana naylon poşet yeme dersin ama yer, çünkü anlamaz.
İnsana naylon poşet alma dersin ama alır, çünkü anlamaz.
Mış, miş, muş, müş'ler üzerine yaşıyoruz. Ama yine de gelecekten ümitliyiz.
Bir kadın yolda yürüyor...
Köpeğin yanından geçerken köpeği farkediyor...
Ufak bir çığlık atıp korkuyor...
Köpek uykusundan uyanıyor...
Kadın kaçıyor...
Köpek (de korkup ters tarafa) kaçıyor...
Kadın "Hoşt! Hoşt!" diyor.
Köpek kaçarken kadına dönüp garip garip bakıyor...
:)
İnsan ibadet etmek için üç yüz metre yürüyor da, elindeki çöpü çöp kutusuna atmak için on metre yürümüyor.
Okuduğum bir sağlık kitabında, on beş yıl boyunca Hindistan’ın Hunza Vadisi’nde yaşamış İskoç Doktor Sir Robert McCarrison, burada yaşayan yüz yirmi bin kişinin ortalama yaşam süresinin yüz yirmi yıl olduğunu, vejetaryen olduklarını belirtiyor. Yazın taze meyve ve sebze, kışınsa daha çok tahıl filizleri, kayısı kurusu ve koyun peynirleri tüketirler diyor. Kitap 2005 yılında yayınlanmış.

Bu toplumu biraz merak edip internetten aradım, 
http://osmansoysal.com/yazilarim/muhtelif/153-oeluemsuez-insanlarn-vadisi-hunza.html sayfasında Fransızca’dan Türkçe’ye çevrilmiş bir kaynak buldum. Bu yazı ise 2012 yılında yayınlanmış. Bu yazıya baktığımızda “Beslenmeleri” başlığının son paragrafında “Bir ya da iki koyun kestikleri Aralık ayı dışında hemen hemen hiç et tüketmemektedirler.” yazıyor ve nüfusunun otuz beş bin kişiyi bulduğunu belirtiyor.

Kitaba göre vejetaryenler ve yüz yirmi bin nüfusları var, internetteki yazıya göre muhtemelen sadece bir ay et tükettikleri ve otuz beş bin nüfusa sahip oldukları belirtiliyor.

Kitap, orada on beş yıl yaşamış bir doktordan bilgi aktarıyor; internetteki yazı ise McCarrison’dan 50 yıl sonra yani 1960 yıllarında John H. Tobe’nin Hunzalıları ziyaret ederek gözlemlediğini belirtiyor.
“Ancak Tobe, birkaç hafta kalma imkanı bulduğu köylerde yüz yaşın üzerinde 12 ve seksen yaşın üzerinde 100 erkeğin varlığını tespit etmiştir.”

Bu ilginç toplumun yaşamına bir ara göz atmanızı tavsiye ederim.
Ne çıkar dünyası ama.
"Üç barış vardır: Birinci barış, en önemli barıştır. İnsan ruhundadır o. İnsan, kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini, beraberliğini farkettiğinde, kainatın merkezinde Büyük Ruh'un durduğunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduğunu farkettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır, diğerleri sadece bunun akisleridir. İkinci barış iki fert arasında olan barıştır. Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır. Fakat hepsinden önce, anlamalısınız ki 'gerçek barış' dediğim birinci barış, insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletler arasında barış olabilir."
Kızılderili atasözü
Pidenizi Sarellesiz yemeyin.
İftarda Algida almayı unutmayın ama.
İnşallah sana da nice ramazanlar nasip olur torunum. Avea.
Ramazan bereketi Migros'ta.
Ramazan bereketinin vazgeçilmezleri Sütaş lezzetleri.
Şenpiliç. Sofranın bereketi ramazanın şenliği.
İftarda ülker için. Sahurda ülker için...
Sekiz kişi uçağa binmişler. Bunlardan ikisi farklı porsiyon ama ne sipariş ettikleri belli olmayan yemekleri beklerken, Gamze ve Hasan’ın üç farklı renkten oluşan kutuları amaçsızca üst üste dizerken hangi ampulün kaç saatte kaç volt yakacağı ihtimali üzerine tartışmaya başladıklarını görürler. Bunu izlemek istemeyen, içlerinden en sanatsal ruhlusu, adını şu an hatırlayamadığım kişi ki galiba hatırlamak da istemiyorum, hayal gücünün sınırlarına ulaşmak ister ve kırmızı telefon kulübesinin içinde başlattığı halay çekmeyi dışına kadar taşırıp bütün halk oyunlarını adeta etrafında oynatarak zevk alır, fantezi sonuçta bir şey diyemezsin. Bu fantezi rüyasını haber alan İngilizlerin su deposu görünümünde olan tankları uçağa öpücük gönderir. Araya Jandarma girer. Neler oluyor burada durun siz kardeşsiniz derkeeennnn, adı gibi kendisi olan Gizem oralardan bir yerden çıkar ve jandarmaya 100 yıl yalnızlık kitabını verir. Böylelikle TARİH yeniden yazılırken, odadaki iki kişinin 11:29’a süper odaklandığı görülür. Seni de gereksiz bir merak sarar: “Acaba önce hangisi diyecek?” diye düşünürkennnn, ikisi birden söyler. Olabildiğince anlaşılır ve hızlıca sarfedilen cümle: “Sınav süresi bitmiştir kitapçıkları kapatın lütfen.”
Dışarı halay çekerek çıksak?
Dikkat!
Facebook'taki en iyi son virüs olsa gerek:
Arkadaşınızdan size mesaj geliyor ama muhtemelen kendisinin haberi yok.
İnandırıcı kısmı ise, siz mesaja cevap verdikçe karşı taraftan mesaj geliyor.
Şu an virüs İngilizce ama Türkçe'si de çıkar muhtemelen.

Mesaj şöyle başlıyor ve ben cevap verdikçe devamı geliyor:

"Arslan deli misin?
...
Bana gönderdiğin iğrenç fotoğrafları görmedin mi?
...
Bak öyleyse http://...........

Fazladan bir nokta koydum onu sil sadece."

Ve siz bağlantıya tıkladığınızda facebook giriş sayfası açılıyor.
Facebook'tan sizi çıkmış gibi gösteriyor ve tekrar giriş yapmanız isteniyor.
Ancak, açılan pencere gerçek facebook adresi değil.
Siz oraya e-postanızı ve şifrenizi girdiğinizde, muhtemelen hesabınız çalınıyor veya size de virüs bulaşıyor.
Demin karşılaştığım bir olay.
Bilginize.
Kalbin gerçek, derin barışı ve tüm ruhun huzuru sadece yalnızlıkta bulunur.
Arthur Schopenhauer
Umut insanı uyandıran bir rüyadır. - Aristoteles
Umut sadece eziyetin süresini artırır. - Friedrich Nietzsche
Ne var ki her yandan «düşünmeyin! aklınızı kullanmayın! » diye bağırıldığını işitiyorum. Subay, «Düşünme, eğitimini yap! », maliyeci «düşünme, vergini öde! », din adamı «düşünme, inan! » diyorlar.
~Immanuel Kant
Bazen evdeki çöpün içine elimi sokmak zorunda kalıyorum çünkü geri dönüşüm ayrıştırma konusunda ben daha duyarlıyım. Askerde eğitime çıkınca da mavi kapakları toplardım. Her gün yerlerden en azından 30-40 kadar toplayabiliyordum. Sonunda gözüm mikrop kaptı.
Demek istediğim, herkesin en azından bu kadar duyarlı olması gerekir çünkü ben herkesin duyarlı olması gerektiği kadar duyarlıyım sadece. Yaparken de hiç yorulmuyorsunuz, gerçekten!  Bir de yakınlarımı alıştırabilsem...
John F. Kennedy: "Bizim, sizi otuz kere yok edecek kadar füzemiz var."

Nikita Khrushchev: "Bizim, sizi yalnızca bir kez yok edecek kadar füzemiz var, fakat bu bize gerekenin tümü."
Bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla bilemeyeceğimiz bir süjenin birbirlerine olan ilgisinden doğmuştur.
-Immanuel Kant

Vivaldi : La Follia

Franz Schubert - Piano Trio No 2 in E flat major



Kıbrıs’ı soyarak birleştirdi


Açık havada kapalı reklam


Dünya Değerler Araştırması (The World Values Survey), farklı kültürlerin sosyo-kültürel, ahlâki, dinî ve politik değerlerini betimlemek ve karşılaştırmak üzere geliştirilmiş ve halen dünya çapında devam etmekte olan küresel bir sosyal bilim ve araştırma projesidir.

1981'den bu yana yaklaşık 80 kadar ülkede gerçekleştirilen dünyanın en büyük sosyal bilim araştırması niteliğini taşıyor.

Merkalılara… 
www.worldvaluessurvey.org

Data & Documentation -> Online Analysis bölümünden çevrimiçi analiz yapma imkânını sunuyor.

20 Temmuz 2014 Pazar

Bismillahirrahmanirrahim diyerek Allah seni korur mu bilemem ama Allah sana beyin vermiş, akıl vermiş. O emniyet kemeri süs değil, gaz pedalı da klavyede bastığın ok değil. Bunları sana verdiği beyin ile ayırt edebil... Sen halâ daha aşırı hız yapıp, emniyet kemerini takmıyorsan... Olacağı varmış diyeceğine hatayı kendinde ara zahmet olmazsa, sevgili kul.
112 gereksiz aramalar... Lütfen sonuna kadar izleyin ve paylaşın.
Halkla ilişkiler, reklamcılık, pazarlama okuyan arkadaşlar... içiniz rahat mı? bu işi yapanlar?



İslâm'da imam yoktur, imam nikâhı yoktur diyor Ömer Tuğrul İnançer, TRT TÜRK'te. Dinlemek isteyen varsa...

Ney ve Tanbur ile Saz Eserleri - Aka Gündüz Kutbay, Doğan Ergin, Necdet Yaşar ve Abdi Coşkun

Can boğazdan gider.


As seen on #Cosmos: The Pale Blue Dot

"Look again at that dot. That's here. That's home. That's us. On it everyone you love, everyone you know, everyone you ever heard of, every human being who ever was, lived out their lives. The aggregate of our joy and suffering, thousands of confident religions, ideologies, and economic doctrines, every hunter and forager, every hero and coward, every creator and destroyer of civilization, every king and peasant, every young couple in love, every mother and father, hopeful child, inventor and explorer, every teacher of morals, every corrupt politician, every 'superstar,' every 'supreme leader,' every saint and sinner in the history of our species lived there -- on a mote of dust suspended in a sunbeam."

-Carl Sagan, "Pale Blue Dot," 1994

This image of Earth, captured by NASA's Voyager 1 at a distance of more than 4 billion miles, inspired Carl's famous quote.

Image credit: NASA/JPL-Caltech
#nasa #space #voyager @nasajpl #earth