16 Haziran 2016 Perşembe

-"şimdi yırtıcı bir hayvan beni aç kaldığında yiyecek mi yemeyecek mi? :D yiyecek... o zaman bende hayvanları yerim ayrıca geçen gün veganlara yapılan ızgaralı saldırıyı şiddetle kınıyorum..."

-Yırtıcı bir hayvan aç kaldığında seni yiyebilir. Neden "seni" yer de topraktan çıkan sebze-meyve-baklagiller-tohum vs. yemez? Çünkü aklı, bir canlıyı öldürmeden topraktan çıkanları yeyip karnını doyuracak kadar çalışmaz. Bilemez, düşünemez. Veya yaratılışı böyle diyelim.

Peki sen veya insan diyelim fark etmez; bir hayvanı öldürmeden karnını doyurabilir misin? Elbette. Toprağa bir ekersin, on çıkar. Ama hayvan ekemez. Sen ne insana ne hayvana ne doğaya zarar vermeden karnını doyurabilecek seviyedesin, şanslısın ki böyle güzel bir mertebeye erişebilmişsin ve bir insan formunda nefes almaktasın. Tüm hayvanlara hükmetme gücün de var elbette. Ancak çevreye zarar vermeden, kimsenin canını yakmadan yaşayabileceğin halde, canları doğrudan öldürüp yemek, yaratılışındaki akla ve yeteneğe hakaret etmektir bir nevi çünkü yaşamlara saygılı yaşayabileceğin halde sadece damak zevkin için bu yönü reddedip kendi türünden olmayan, yüzü gözü eti kanı canı olan ki canı acıdığında da kaçan, yaşamak isteyen (tıpkı senin türün gibi) canlıları yine de yakalayıp öldürüp yemek, bu bir ahlâki sorun değil midir? Benim zevkim için yaratıldı her şey diye düşünmek, ihtiyacın olmasa da öldürmek, bence bu bencilliktir.

Ayrıca hayvanlar sadece aç olduğunda avlanıyorlar gördüğümüz kadarıyla. İnsan ne yapıyor? Olur da acıkır diye fabrikalar, marketler, tedarik zinciri... Yaşamamızı sağlayacak gıdadan çok daha fazlasını tüketiyor ve depoluyoruz. Çünkü dünyalar bizim için yaratıldı  ama her nasılsa sadece bu inanca sahip olan insanlar, bu dünyaya en fazla zararı veren oluyor. Bu inanç zarar getiriyor. Dünyaya, evine zarar vermek... bunun mantıklı bir açıklaması olamaz.

Senden daha güçlü bir türün, yiyecek her şeyi, ömrünün sonuna kadar karnını doyuracak besini ve bu döngüyü sağlayabilecek aklı olduğu halde senin bebeğini, eşini ve seni ömrünüzün sonuna kadar hapsedip sütünüzü sömürmelerini ve sizi teker teker gözünüzün önünde öldürmelerini, kanınızı akıtmanızı, cesetlerinizi şişlere geçirip yemelerini ister miydin?
Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan, başkalarına da öyle davran diye çok güzel bir söz var.

Nasıl ki bebeklere, çocuklara yardım ediyoruz yol gösteriyoruz daha doğru ve güzel yaşamaları için, hayvanlara da en azından yaşayabilmeleri için yardımcı olmalıyız. Sen de kendinden akıllı ve güçlü birilerinin yardımına muhtaç olsaydın, sana yardım edilmesini sen de isterdin. Tıpkı bebekliğin gibi. Ama yardım ederken türcülük yapmamalıyız. Bu bizim türümüzden değil, bunun canı yaşamı önemli değil deyip öldürüp yemek, başka türün acısına duyarsız olmak... senin türüne zulüm yapılsaydı ve "bu insanlar biz onları yiyelim diye yaratılmış" diye bir inançları olsaydı, bilmiyorum nasıl hisseder, nasıl düşünürdün?

Ben meselâ, bırak hayvanın canını, dünyaya daha fazla zararı olmasın diye paketli yiyeceklerden vazgeçmeye çalışıyorum. Dünyaya mümkün mertebede en az zararı vererek yaşamaya çalışıyorum.

Etli saldırıyı yapanların düşünme becerileri pek gelişmemiş. İnsan dediğin düşünür, sorgular. Ben onlara insan dersem, insanlara hakaret etmiş olurum. Onlar insan değil. Yiyen ve içen canlılar.

Hayvanlara ve çevreye zarar vermeden yaşamaya çalışanlara saçma sapan bir saldırı yapmak, çok afedersin ama bunu aklı yerinde olan biri yapmaz.

Hiç yorum yok: