6 Şubat 2014 Perşembe

Bir kitap yazdığını düşün. Neden yazdın? En genel ve basit cevabı ile, düşüncelerini daha çok kişiye iletebilmek için. Kitabını bastırdın… dağıtımlar başladı… ve artık piyasada. Bir merakla bekliyorsun, acaba satılır mı? … Kitabın tek tük gidiyor… yavaşça satmaya başlıyor… Satıyor… satıyor… Kitabın satışları artıyor. Evet! Kitap çok satıyor! Kitap beğenildi! Daha çok, daha fazla basım yaptırıyorsun. Binler satıyor… yüzbinler satıyor… Milyonlara çıktı! Artık neredeyse her yüz kişiden biri senin kitabını alıp okudu. Ve halâ satmaya devam ediyor. Kitabın bugüne kadar en çok satılan kitaplar arasına girdi. Evet! Artık neredeyse herkes senin kitabını okuyor! En doğru bulduğun düşüncelerin, artık insanlar üzerinde etkili olmaya başlayacak. Artık toplum, daha bilinçli, daha iyi bir seviyede yaşama yolunda adımlar atabilir. Artık toplumun daha güzel yaşamasını bekliyorsun, buna bütün kalbinle inanıyorsun. Yavaşça değişeceğiz, yakında… çok yakında. Yavaşça olacak… Olacak… Bu hafta? … Olmadı. Yarın belki. Evet, yarın… Evet? Hm, belki aceleci davrandın. Belki tam kavramadılar? Belki cesaret edemediler farklı düşünceleri uygulamaya. Bir hafta geçsin bakalım, belki önümüzdeki hafta… Belki… Bir ay daha bekleyelim. Haftalar geçiyor, aylar geçiyor… Çok satmaya başladığından beri tam bir yıl oldu. Ve? Ne oldu? Herkes okuyor ama! Sen okudun mu? Evet! Ya sen okudun mu? Evet! Ve? Ama bir şey var… Herkes okuyor, ama kimse okuduğunu anlamıyor!

Hiç yorum yok: