24 Aralık 2014 Çarşamba

Hava ne güzel. Ve biz beton yığınlarının arasındayız. Moderniz çünkü.
Bu toplumun içinde mutlu olmak için düşünmemek gerekir.
Parmağı ufacık kesilince canı yanan bir insanın, bir hayvanın boğazından kesilip acıdan, kan kaybından veya kafası koparılarak öldürülmesine duyarsız kalması ve bu hayvan ölüsünün etini türlü şekillerde pişirdikten sonra dişleriyle parçalayarak yeme hali.
Biz insanlar, birbirimizi sömürüyoruz.
Hayvanları sömürüyoruz.
Doğayı sömürüyoruz.
Birbirimize acı çektiriyor,
Hayvanlara acı çektiriyor,
Doğayı bozuyoruz.
Dünyanın başına gelen en kötü canlıyız.
Ve "en akıllı canlıyız" diyoruz kendimize.
Biz, henüz medeniyetin sıfırıncı basamağındayız.
İnanmak, inanmamak, inanma veya inanmama ihtiyacını duymadan düşünmeye devam etmek...
Merak, dipsiz bir kuyu. Dip kavramının olma gerekliliğini aşılamanın sebebini oluşturan sürecin tasarımını anlama isteği.
http://www.buzzfeed.com/daves4/the-universe-is-scary
Dualarını bile anlamadan okuyan bir toplum...
İnsanoğlu bugüne kadar nelere inanmadı ki...
“Hak yolunun yolcusu küfürden de, dinden de beridir.
Gönlüme baktım: Allah’ı orada buldum. Yoksa başka yerde değil.
Ben ne Hıristiyan’ım, ne Musevi ne Zerdüşt, ne de Müslüman.
Ne şarktanım, ne garptanım, ne topraktan ne de denizden.
İkiliği bir yana attım. İkinin bir ettiğini gördüm.
Bir’i arar, Bir’i yaşar, Bir’i çağırırım.”

Mevlânâ
P. Jean Lopez, 1770.
“Adanın ortasında Lefkoşa adlı bir şehir var, bu adanın başkentidir, surları kuvvetlidir ve üç tane - Paffo, Famagusta ve Cirina - güzel kapıya sahiptir. Famagusta (Mağusa) Kapısı çok güzeldir, ve kanımca Barselona şehri bile onunla yaraşamaz.”

Keshishian, Kevork K. (1978). Nicosia: Capital of Cyprus Then and Now, sf. 6, The Mouflon Book and Art Centre
Cobham, Excerpta Cypria, sf. 322
Hınca hınçla cevap verilirse, hınç ortadan kalkar mı?

-Buddha
"Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur."
Mahatma Gandhi
Beri gel, daha beri, daha beri. 
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle? 
Bu hır gür, bu savaş nereye dek? 
Sen bensin işte, ben senim işte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye? 
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye? 
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek, 
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye? 
Sağ soluna yan bakar, ne diye? 
İkisi de senin elin, ikiside, 
Peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek. 
Başımız da tek, aklımız da tek. 
Ne diye iki görür olup kalmışız 
İki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım, 
Habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de, 
Sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden 
Varını yoğunu birliğe çek, birliğe. 
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur, 
İnsanlara karıl, insanlara, 
İnsanlarla bir ol. 
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz. 
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini. 
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini. 
Tertemiz can canlığını işler, canlığını. 
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

Ama sen canı da bir bil, bedeni de, 
Yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine, 
Hani bademler gibi, bademler gibi. 
Ama hepsindeki yağ bir.

Dünyada nice diller var, nice diller, 
Ama hepsinde anlam bir. 
Sen kapları, testileri hele bir kır, 
Sular nasıl bir yol tutar, gider. 
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak, 
Can nasıl koşar, bunu canlara iletir.


Birliğe Ulaş - Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
"Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar."
"İnsan yaşamının anlamı, Tanrı'nın var ettiği bu evreni kendi bütünlüğü içerisinde kavrama çabasında yatar. Tanrı'nın kendisi kadar olağanüstü ve sonsuz bir güzelliğe sahip olan bu evreni seyretmek, onu kavramaya çalışmak bizi ölümün ve tek tek şeylerin verdiği üzüntüden, acıdan kurtarır. Tek tek şeylerle uğraşmaktan kurtulup evrenin birliği içerisinde Tanrısal öze yaklaşmak ancak 'kahramanca bir coşkunlukla' olanaklıdır..."
Giordano Bruno

Düşüncelerini savunduğu için dili koparıldıktan sonra yakılmayı göze alan Bruno, gördüğü bütün işgencelerden sonra görüşlerinden taviz vermedi ve 1600 yılında kilise tarafından diri diri yakılarak idam edildi.

http://tr.m.wikipedia.org/wiki/Giordano_Bruno
Her rüyada anlam aramayın. Beyin bazen gün içerisinde gördüklerinizi gelişigüzel şekilde birleştirip rüya olarak gösteriyor. 
Özünde ve sözünde temiz olmayanların, imanı tam değildir.
~Hacı Bektaş-i Veli
Hararet nardadır, sacda değildir.
Keramet baştadır, tacda değildir.
Her ne arar isen kendinde ara.
Kudüs'te Mekke'de Hac'da değil.
Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma.
Gerçek erenlerin sözünden çıkma.
Eğer insan isen ölmezsin korkma.
Aşığı kurt yemez uçta değildir.

Hacı Bektaşi Veli
"Tasavvufî konularla birlikte, fen bilimleri hakkında da geniş bilgileri kapsayan Marifetname adlı eseri, ansiklopedik bir özellik taşımaktadır. 1757'de tamamlanan Marifetname, yalın ve halkın anlayabileceği bir dilde yazılmıştır. Yazarın söylediğine göre, Marifetname 400 kitaptan yararlanılarak yazılmıştır. Bu kitapta ilk defa bir alim tarafından Güneş Sistemi ('hey'et-i cedide') anlatıldı."
Kaynak: 
http://tr.wikipedia.org/wiki/Erzurumlu_İbrahim_Hakkı


ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI - MARİFETNÂME
Marifetnameden 18. yüzyılda Beden Dili
Alıntılar Marifetname’nin 4. bab, 5. fasıl, 3. ve 4. nevilerindendir.
"Ey aziz, malûm olsun ki, filozoflar demişlerdir ki:
Kim ki boyudur tavil Sade dil olur cemil (Boyu uzun olan güzel ve sâde dil olur.)
Kim ki boyudur kasir Hilesi vardır kesir (Boyu kısa olanın çok hilesi vardır.)
Kim ki vasat boyludur Akil ve hoş huyludur (Boyu orta olan, akıllı ve hoş huylu olur.)
Kim ki saçı sert olur Akılla cür’et bulur (Saçı sert olan akıllı ve atılgan olur.)
Kim ki saçı nerm olur Ebleh ve bî şerm olur (Saçı yumuşak olan, ebleh ve arsız olur.)
Kim ki saçı sarıdır Kibr ve gazab kârıdır (Saçı sarı olan, kibirli gazablı olur.)
Kim ki saçıdır kara Sabrı var onu ara (Saçı kara olan, sabırlıdır, onu ara.)
Kumral ise saç güzel Sahibidir bî bedel (Saçı kumral ise güzeldir ve sahibi bedelsizdir.)
Saçı az olan latif Oldu ârif ü zarif (Saçı az olan lütufkâr, bilgili ve nazik olur.)
Saçı çok olsa zenin Fehmi az olur anın (Saçı çok olan kadın, anlayışsız olur.)
Başı küçük aklı az Olsa ona deme raz (Başı küçük olanın aklı azdır, ona sır söyleme.)
Başı büyük olanın Aklı çok olur anın (Başı büyük olanın, aklı çok olur.)
Yassı ise fark-ı ser Sahibi çekmez keder (Başının tepesi yassı ise, sahibi keder çekmez.)
Cild-i seri berk olan Hayır eder etmez ziyan (Başının derisi parlak olan, hayır yapar, ziyan vermez.)
Ekra’a olma yakın Bed huy olur pek sakın (Kele yaklaşma sakın, kötü huylu olur.)
Cebhesi zıyk olanın Zıyk ola hulki anın (Alnı dar olanın ahlakı da dar olur.)
Yumru olursa cebin Sahibi zişt ve gabin (Alnı yumru olan, çirkin ve aldatıcı olur.)
Cebhesi olan ariz Bed huy olur çün mariz (Alnı geniş olan kötü huyludur, çünkü hastadır.)
Mutedil olsa cebin Sahibini bil emin (Alnı normal olanı, emin olarak bil.)
Cebhesi bî çîn olan Kâhil olur bîgüman (Alnı kırışıksız olan, mutlaka tembel olur.)
Çini uzundur fehim Az ise olmuş kerim (Alnı uzun olan anlayışlı, az ise cömert olur.)
Kaş arası çîn olan Gam yüküdür ol heman (Kaş arası kırışık olan, her zaman gam yüklüdür.)
Üznü kebir olsa bol Cahil ve kâhildir ol (Kulağı uzun ve büyük olan, cahil ve tembeldir.)
Üznü küçük uğrudur Evsat olan doğrudur (Küçük kulaklı olan uğursuz; orta olan doğrudur.)
İnce olan kaş ucu Fitnedir işi gücü (Kaş ucu ince olanın işi gücü fitnedir.)
Kaşta çok olan kılı Mükesser olur gussalı (Kaşının kılı çok olan, çoğunlukla kederlidir.)
Kaşı açık doğrudur Çatma ise uğrudur (Kaşı açık olan doğrudur, çatma olan uğursuzdur.)
İnce kaş olur cemil Kibre tavili delil (İnce kaş güzel olur; uzunu kibre delildir.)
Kaşı mukavves olan Dilber olur her zaman (Kaşı kavisli olan, her zaman dilber olur.)
Göz çukur olsa kalil Olmuş o kibre delil (Göz çukuru az ise, o kibre delil olmuştur.)
Çeşmi siyehtir muti Çeşmi kızıldır şeci (Siyah gözlü olan itaatli, kızıl gözlü olan cesurdur.)
Gözleri göktür lebib Lik ela gözlü edib (Gök gözlü olan zeki, ela gözlü olan edepli olur.)
Çeşmi küçüktür hafif Çeşmi büyüktür zarif (Küçük gözlü olan, hafif; büyük gözlü olan zarif olur.)
Didesi yumru hasut Evsat olandır vedût (Gözü yumru olan hasetçi, orta olan dost olur.)
Çeşmi kıpık oldu şin Bakışı süst oldu zîn (Kıpık gözlü olan, yaramazdır; bakışı tembeldir.)
Noktalı göz ok olur Değmesi pek çok olur (Noktalı göz ok olur, değmesi pek çok olur.)
A’vere olma yakın Zîk bakan olmaz emin (Tek gözlüye yakın olma, sık bakan olmaz emin.)
Şaşıya etme nazar Kim sana eğri bakar (Şaşıya bakma, çünkü sana eğri bakar.)
Çeşmi güleçtir güzel Kirpiği zîk bî bedel (Güleç gözlü olan güzeldir, kirpiği sık olansa bedelsizdir.)
Vechi büyüktür alil Kibre küçüktür delil (Büyük yüzlü olan illetlidir; küçük yüz kibre delildir.)
Yumru olandır bahîl Yassı olandır cemil (Yumru yüzlü olan cimridir, yassı olan güzeldir.)
Vechi arıktır muhil Etli olandır sakil (Arık yüzlü olan borcuna sadık değildir; kalın ve etli yüzlü sevimsizdir.)
Vechi pek uzun olan Laf ile söyler yalan (Uzun yüzlü olan, lafla yalan söyler.)
Kim ki tireştir yüzü Telh olur ekser sözü (Yüzü sert olanın, çoğu sözü acı olur.)
Vechi müdevver gerek Bedrden enver gerek (Yuvarlak yüzlü olan, aydan daha nurlu olsa gerektir.)
Çün mütebessim olur Anı gören kâm alır (Çünkü böyleleri mütebessim olur ve onu gören kâm alır.)
Benzi kızıldır edib Esmer olandır lebib (Benzi kızıl olan edib, esmer olan zeki olur.)
Benzi sarıdır alil Esvede mâil muhil (Benzi sarı olan hastalıklı, siyahımsı olan tevekkel olur.)
Gözleri gök ışkırak Olsa ol ondan ırak (Gözleri gök olursa, ondan ırak ol.)
Levni olan mutedil Hem ak olur hem kızıl (Rengi normal olan hem ak, hem kızıl olur.)
Enf eğer olursa dıraz Sahibidir fehmi az (Burun eğer uzun olsa, sahibinin anlayışı kıttır.)
Enf eğer olsa kasir Havf olur onda kesir (Burnu kısa olan, çok korkak olur.)
Enf ucu ger ola top Sahibi olur turup (Burun ucu top gibi olan, neşeli olur.)
Enf ucu ağza yakın Olan adamdan sakın (Burun ucu ağza yakın olan adamdan sakın.)
Sükbe-i enf olsa bol Kibr ve haset dolmuş ol (Burun deliği geniş olursa, o, kibir ve haset dolar.)
Olsa kulkul-i kanat Cem’ ola kah ve inat (Burun kanatları hareketli olanda kahır ve inat toplanmıştır.)
Enfi kim olsa ariz Şehvet iledir mariz (Burnu enli olan, şehvet düşkünüdür.)
Enfi o kim eğridir Himmet onun fikridir (Burnu eğri olanın fikri himmettir.)
Ağzı küçüktür güzel Lakin olur pür vecel (Küçük ağızlı olan güzel, fakat çok korkak olur.)
Ağzı büyüktür şeci’ Eğri olandır şeni’ (Ağzı büyük olan cesur, eğri olan kötü olur.)
Ağzı gibidir zenin Hey’et-i bız’ı onun (Kadının tenasül uzvunun yapısı ağzı gibidir.)
Gunneli söz olsa ger Kibirden oldur haber (Genizden gelen sözler, kibirden olsa gerek.)
Savt dakik er kişi Şehvet-i zendir işi (İnce sesli erkek, kadına düşkündür.)
Er kişi sesli zenan Ekseri söyler yalan (Erkek sesli kadınlar genellikle yalan söyler.)
Sözde kim olsa seri Fehmidir onun refi (Sözü seri olanın anlayışı yüksektir.)
Kim ki sesidir kaba Himmeti var merhaba (Kaba sesli olanın himmeti vardır.)
Ses çatal olsa o can Halka eder bed güman (Çatal sesli olan, sürekli halktan kuşkulanır.)
Handesi çok olsa ha Umma sen onda haya (Gülmesi çok olandan haya umma.)
Yüz güleç ve söz leziz Olsa o candır aziz (Yüzü güleç, sözü lezzetli olan, candır, azizdir.)
Yufka ve ahmerdudak Sahibi anlar sebak (İnce ve kırmızı dudaklı olan dersi iyi anlar.)
Şefe galiz olsa bil Sahibi muğzip sakil (Kalın dudaklılar muzip olur.)
Dişleri iri olan İşler ol ekser yaman (İri dişli olan, çoğunlukla yaman işler yapar.)
Mutedil olan dişi Sıdk ve safadır işi (Mutedil dişli olanın işi hoş ve doğrudur.)
Nükheti hoş olanın Hulki de hoştur onun (Ağız kokusu hoş olanın, ahlakı da hoştur.)
İnce zekanlı herif Aklı da onun hafif (İnce çeneli adamın aklı da hafiftir.)
Ger zekan enli olur Sahibi gılzat bulur (Enli çenesi olan, kaba olur.)
Mutedil olsa zekan Akıl olur hem hasan (Çenesi normal olan, akıllı ve güzel olur.)
Lihye tavil olsa ger Sahibidir bî hüner (Uzun sakallı olan, hünersiz olur.)
Lihyesi sıktır sakil Sohbeti eyler tavil (Sık sakallı olan kabadır ve sohbeti uzatır.)
Riş i siyah ve kalil Oldu zekaya delil (Siyah ve az sakal, zekaya delildir.)
Köse ki hiç rişi yok Onun olur mekri çok (Hiç kılı olmaya kösenin hilesi çok olur.)
Olsa değirmi sakal Sahibidir pür kemal (Değirmi sakallının olgunluğu çoktur.)
Olsa kafası ariz Ahmak iledir ol mariz (Enli kafası olan, ahmaktır.)
Boynu olan çok dıraz Rüştü onun olur az (Boynu çok uzun olanın olgunluğu azdır.)
İnce ki gerdan olur Sahibi nâdan olur (Boynu ince olan, bilgisiz olur.)
Boynu galiz olsa ol Ruz ve şeb olur ekül (Boynu kalın olan, gece gündüz obur olur.)
Boynu olursa kasir Cümlesi olur kesir (Boynu kısa olanın hilesi çok olur.)
Boynu olan mutedil Hayr iledir müşteğil (Boynu orta olanın işi hayır yapmaktır.)
Her yeri evsat olan Dilber olur bî güman (Her yeri orta olan, şüphesiz dilber olur.)"


 İnternette tam istediğimi bulamadım.
Bir de şu var, daha uzun: http://forum.xn--edebiyatgretmeni-twb.net/vucut-yapisi-karaktere-tesir-eder-ibrahim-hakki-t20151.0.html;new
“Sırf duydunuz diye herhangi bir şeye inanmayın. Sırf pek çokları tarafından konuşuluyor ya da dile getiriliyor diye herhangi bir şeye inanmayın. Sırf dini kitaplarınızda bulunuyor diye körü körüne inanmayın. Sırf öğretmenleriniz ya da büyükleriniz dedi diye inanmayın. Geleneklere inanamayın. Çünkü onlar pek çok jenerasyondan beri süregelmekte.Ama gözlemler ve analizler sonucunda, bir nedenden dolayı oluşan bir şey tespit edersen ve bu da bir şeye hizmet eder ve birisinin ya da herkesin yararına olursa o zaman kabul et ve bu kabul ettiğini yaşa!”
Buddha.
Ağzını öyle bir şapurdatıyor ki, sanki korku filminde bataklıkta yürüyen birini izliyorum. Öyle bir ses...
İhtiyacınızdan fazlasını yemeyin çünkü o göbekleri öteki tarafa götüremeyeceksiniz.
Eğitim kalitesinin sürekli kötüye gittiğini, her yeni neslin bir öncekinden daha kötü olduğunu en iyi bilenler, öğretmenler...
Böyle devam ederse 20 yıl kadar sonra ülkede iyi bir doktor, iyi bir öğretmen, iyi bir polis, iyi bir hakim vs. bulmak zor olacak.
Yeni Türkiye'ye hazır olun.
Sular hep aktı geçti, kurudu vakti geçti,
Nice han nice sultan tahtı bıraktı geçti,
Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti...
Yunus Emre