28 Eylül 2012 Cuma

-İçeride boş yer var. Niye namazı dışarıda kılıyorsun?
-Ya öyle deme çok yararı var.
-Ne yararı var?
-Millet seni görüyor bu namazını kılıyor diyor iş için sana geliyor.
-Hahahahahahaha... ahahahahahahahah ...

23 Eylül 2012 Pazar


Bildiğin kadar bilmediğini anlarsın daha çok.
Bir de bilmediği halde bildiğini sanan daha çok.
Ara sıra hastanelere gidip dolaşın. İyi gelir.

22 Eylül 2012 Cumartesi


Haber: "Okul sütü projesi devam ediyor. Bu yıl daha çok öğrenci yararlanacak."
Vatandaş: "Okul sütü korkusu devam ediyor. Bu yıl daha çok öğrenci zehirlenecek."

Öğrencileri okuldan ve sütten uzaklaştırma projesi.
Gecenin 11:30'unda, 12:00'sinde hacca gidiliyor diye akp'li kaymakam eline megafonu alıp konuşma yapmış. Sabah işe gidecek olan var, okula gidecek olan var...
Nerede saygı? Bu ne düşüncesizlik, bu ne gösteriş, bu ne aşırılık?

21 Eylül 2012 Cuma

Şu yağmurda yapılacak en güzel şey kitap okumak veya koşuya çıkmak...
Gece yatmadan önce barfiks, mekik, şınav çekip biraz da ağırlık çalışanlardanım.
Tavsiye ederim.

19 Eylül 2012 Çarşamba

NE İÇİNDEYİM ZAMANIN


Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.

Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükutu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.

Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.


Ahmet Hamdi TANPINAR
TRT Radyosu bugün 10 şehitten hiç bahsetmedi.
Turgut Özal'ı mezarında bile rahat bırakmadılar.
Fotoğraflarınıza fazla fotoşop yapmayın. İnsan yolda görünce tanıyamıyor yada ciddi bir hastalık geçirdiğinizi düşünüyor.
Bir yerlerine dövme çizittirip de onu gösterme çabalarına girmek de bir şey tabi...

12 Eylül 2012 Çarşamba

Tayyip, ilk okul çocukları okusun diye okullarına mektup göndermiş.
İlk dikkatimi çeken, Tayyip’in yanında Türk bayrağından ziyade sadece bir yıldızın görünmesi oldu.

Sonra satırlara baktım, düşündüm.
Ne yazıyor acaba?
Sayemde bütün komşularımızla düşman olduk,
Borca daha çok battık,
Şehit sayımızı arttırdık,
Emekliye pirinç kadar, kendimize karpuz kadar zam yaptık,
Hoşuma gitmeyen düşünceleri me
dyada yayınlayanları hapse tıkıp demokrasiden bahsettik,
Yeşillikleri katledip daha çok hasta olmanızı sağladık,
GDO’yu yasallaştırdık,
Ülkeye zararı olan şu vurulan kaçakçılara tazminat ödedik,
Ülkemizi koruyan askerlerimizin ufak karakollarını güçledirmek yerine yüzlerce konut yaptırdık,
Yabancılara satmadığımız toprak bırakmadık,
Suriye sınırına asker gönderirken nerede bu komutanlar deyip hapse attığımızı unuttuk,
Banliyö ile aynı hızda giden dünyanın en pahalı metrosunu yaptırdık,
Spordan anlamayanları başa getirip birkaç tane kazandığımız madalya ile övündük,
Ülkemizde eşek olduğu halde İtalya’dan eşek ithal ettik,
Büyük alışveriş merkezlerini şehir merkezlerinde açıp (kaldırımları küçülterek ve sonra tamamen kaldırarak) esnafı öldürdük,
Kendi ülkemizin problemleri ile uğraşmak yerine komşularımızın işlerine burnumuzu sokup aramızı bozduk,
Neredeyse para kazandığımız her şeyi yabancılara sattık,
Her şeye vergi koyduk,
500 bitki fazla tüketilince zararlı deyip kapsül şeklinde satmaya karar verdik ama fazla patlıcan yeyip nikotinden ölünebileceğini veya fazla asprin içmenin de zararlı olabileceğini gündeme taşımadık,
Oyun oynayabileceğiniz alanları azalttık,
Kütüphaneleri kapatıp kültür evleri adı altında internet kafeler açtık,
Siyasi parti başkanları olarak ağıza alınmayacak lafları hep birbirimize kusup bizi örnek almanızı istedik,
Hiçbir bilim insanını medyaya çıkarmayıp topçu ve popçu hayranı olmanızı sağladık,
Obama benimle telefonda konuşurken beyzbol sopasını dik tutarak fotoğraf çektirip bize gönderme yaptı,
Çocukları sanki biz doğuruyormuşuz gibi kürtajın yasaklanmasını istedik,
Sezeryan ile doğuma karşıyım açıklamasını yaptıktan sonra sezeryanın aslında bildiğim gibi bir şey olmadığını anladık,
Sinirlenip van minit diyerek ortamı terk ederken benden başka herkesin sakin bir şekilde oturduğunu gördük...
Diye düşünmeden edemedim. Elimde değil, aklıma ilk gelenler bunlardı.

Hepsi bir yana, Mustafa Kemal Atatürk varken, Tayyip hangi düşünce ile kendi fotoğrafını ve kendi yazısını öğrenciler önüne koyabiliyor? Hani insan şunu sormadan edemiyor: “Bu ne cürret?”

11 Eylül 2012 Salı

Dua ederken çok dikkatli olmak, önemli ayrıntıları atlamamak gerekiyor. Çünkü bazen tam da dilediğin gibi oluyor.

9 Eylül 2012 Pazar


Ben iyi bir millet olduğumuzu düşünmüyorum.
Devletin başında devleti soyanlar.
Vatandaşın arasında vatandaşı soyanlar.
Bu şerefsizleri asmak yerine onlara tapanlar.
Sokakları temiz tutamamaktan ve tükürüksüz sokak bırakamamaktan aciz bir toplum.
Eğitim görmüş ağzı bozuk kişiler.
Ağzı ile içmeyip ayyaş, zil zurna olana kadar içen gençlik.
Kazık kadar olup halâ ana dilinde en çok kullanılan kelimele
ri bile yanlış yazanlar.
Kendi dilini doğru düzgün öğrenmeden başka dillere özenenler.
Empati, saygı, görgü nedir bilmeyenler.
En yakın arkadaşlarına bile zararlı alışkanlıklar kazandıranlar.
Her akşam oyun ve saçmasapan programlar karşısında zamanlarını öldürmekten keyif alanlar.
İnançlarını anlamadan sırf sevap diye okuyanlar.
Bir bilim insanı ismi bilmeyip on tane artist sayanlar.
Olaylara tek bir bakış açısından bakanlar.
Millet hakkında kötü konuşup kendisine toz kondurmayanlar.
Sevgilisini aldatıp, kendisi aldatıldığında bunu kaldıramayanlar.
Farklı inançtan, farklı ırktan, farklı takımdan olanlara ön yargılı olanlar.
Türk olmakla gurur duyup Türkçe'yi doğru yazamayanlar.

8 Eylül 2012 Cumartesi


Ayva çekirdeklerini küçük bir bardak suya koyun.
Bir gün bekletin.
Bir gün sonra suyun jel gibi olduğunu göreceksiniz.
Suyu jelden süzün ve jeli göz altlarınızda oluşan morluklara sürün.
Göz altı morluklarınız bembeyaz olacak.

7 Eylül 2012 Cuma

6 Eylül 2012 Perşembe